İSİM DEĞİŞİKLİĞİ DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ (2024)
İsim değişikliği dava dilekçesi örneği ile ismini veyahut soy ismini değiştirmek isteyen kişiler dava açabilir.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİ ( İSİM TASHİHİ) NEDİR?
İsim değişikliği davası, bir kişinin mevcut ismini veyahut soy ismini değiştirmek amacıyla mahkemeye başvurmasını ifade eder. Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi, “isim değişikliği haklı sebeplere dayanmalıdır” diyerek bu davanın temel hukuki dayanağını ortaya koymaktadır. Bu dava, sadece isim değişikliği için açılabileceği gibi, soyadı değişikliği için de açılabilir.
HANGİ DURUMLARDA İSİM DEĞİŞİKLİĞİ DAVASI AÇILABİLİR?
Aşağıdaki sebeplerden birinin mevcudiyeti halinde isim veyahut soy isim değişikliği davası açılabilir:
- İsim, kişinin psikolojik rahatsızlık yaşamasına neden oluyorsa.
- İsim, toplumda alay konusu oluyorsa.
- İsim, kişinin cinsiyetiyle uyumsuzsa.
- Kişi, dini inancını değiştirmişse ve ismi eski inancını yansıtıyorsa.
- İsmin başka bir dilde olumsuz anlamı varsa.
- İsmin nüfus kayıtlarında yanlış yazılması veya eksik olması.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİ DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
İSTANBUL ANADOLU ( ) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI :
VEKİLİ : Av. AYSEL İREM KAP & Av.FERDİ KURNAZ& Av. BERKAY BAŞCI
MURİS :
KONU : Davacı müvekkilin “…” isminin “….” olarak değiştirilmesi talebinden ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Davacı müvekkilin halihazırda nüfus kayıtlarındaki ismi …..’dir. Ancak ailesi ve çevresi tarafından yalnızca “…….” olarak bilinmekte ve öyle çağırılmaktadır. Bu durum tanıklarımız ile duruşmada ortaya konulacaktır. Ayrıca müvekkil mevcut ismini benimsememekte ve kendisini ‘…’ ismi ile bağdaştırmaktadır. İsim; kişinin ayrılmaz bir parçası olup, bununla anılıp tanınması, onun sahibi olan kişi tarafından benimsenmesi ile anlam ifade eder. İsmini benimsemeyen kişinin değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Kişinin ailesi tarafından doğumundan sonra verilen isim ile yaşamını sürdürmeye zorlamada hiç bir toplumsal yarar olamaz. (Yargıtay 18. HD., 13.11.2014, E: 2014/9883, K: 2014/16110)
Kişinin nüfus kayıtlarındaki isminden farklı bir isimle bilinmesi isim değiştirme için Yargıtay tarafından da haklı neden olduğu kabul edilmektedir. Bu kapsamda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1.3.2000 gün ve 2000/18-27 E.2000/154, K.15.10.2003 gün ve E.2003/18-663, K.2003/587 sayılı kararlarıyla da bu durum yerleşik bir içtihat halini almıştır.
İsim tashihine ilişkin yargı içtihatlarını da incelemek gerekirse, söz konusu içtihatlarda özel durumların değerlendirilmesi ve ismini benimsemeyen davacının tercihinin ön planda tutulmasının gerekliliği ile ilgili kararlar ekseriyettedir.
Bu kapsamda Yargıtay 18. HD. 2007/7881-8649 Esas sayılı kararına göre, hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel ve kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, yaşadığı çevre, aile ilişkileri de göz önünde bulundurularak hâkim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, soyadını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad ve soyad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir.
Aynı şekilde Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2017/6122 Esas, 2017/14423 Karar, 02.11.2017 tarihli kararına göre, ‘Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü “haklı sebep” bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hâkimin bu konudaki takdiri ileri sürülen sebebin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve kanunun buyurucu hükümlerine ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun tespiti gerekir. Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir’
Bu kapsamda Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 2007/7881-8649 sayılı dosyası kapsamında verilen kararda hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirleneceği ifade edilmiştir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, yaşadığı çevre, aile ilişkileri de göz önünde bulundurularak hâkim tarafından değerlendirilmelidir. Adını ve soyadını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını ve soyadını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad ve soyad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir.
HUKUKİ NEDENLER : Medeni Kanun, HMK, ve sair mevzuat
DELİLLER : Delil bildirme hakkımız saklı kalmak kaydıyla, tanık, bilirkişi, Yargıtay kararları, Nüfus Müdürlüğü kayıtları ve sair yasal delil.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak hususlar ile, müvekkilin ‘….’ olan isminin, ‘…’ olarak düzeltilmesini vekaleten talep ederim.
Davacı Vekili
Av. AYSEL İREM KAP & Av.FERDİ KURNAZ& Av. BERKAY BAŞCI
SOY İSİM DEĞİŞİKLİĞİ DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
BAKIRKÖY ( ) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI :
VEKİLİ : Av. AYSEL İREM KAP & Av.FERDİ KURNAZ& Av. BERKAY BAŞCI
MURİS :
KONU : Davacı müvekkilin “…” soy isminin “….” olarak değiştirilmesi talebinden ibarettir.
AÇIKLAMALAR
1-Davacı müvekkilin halihazırda resmi kayıtlardaki soy ismi …’dir. Müvekkil, soy ismi nedeniyle çevresinde çeşitli şakalara maruz kalmakta ve bu durum toplumda kabul görmeme sebebiyle müvekkilin psikolojik rahatsızlığına sebebiyet vermektedir.
Müvekkilimizin halen taşımakta olduğu soyadı, zor telaffuz edilmesinin yanı sıra özellikle günlük konuşma dilinde taşıdığı farklı anlam/anlamlar bakımından, kendisini, üçüncü kişiler nezdinde çoğu zaman komik duruma düşürmekte ve sorun yaşamasına neden olmaktadır. Bu husus, mahkemeniz nezdinde dinletilecek tanıkların beyanları ile teyit edilebilir.
Ayrıca, müvekkil soy ismi çoğu zaman başka şekilde anlaşıldığından müvekkil resmi işlemlerde müteaddit defalar soy adını tekrar etmek zorunda kalmaktadır. Tüm bu sebepler ile müvekkilin halihazırda ‘…” olan isminin “…” olarak değiştirilmesini talep etmek gerekmiştir.
2-Soy isim tashihine ilişkin yargı içtihatlarını da incelemek gerekirse, söz konusu içtihatlarda özel durumların değerlendirilmesi ve soy ismini benimsemeyen davacının tercihinin ön planda tutulmasının gerekliliği ile ilgili kararlar ekseriyettedir.
Bu kapsamda Yargıtay 18. HD. 2007/7881-8649 Esas sayılı kararına göre, hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel ve kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, yaşadığı çevre, aile ilişkileri de göz önünde bulundurularak hâkim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, soyadını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad ve soyad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir.
Aynı şekilde Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2017/6122 Esas, 2017/14423 Karar, 02.11.2017 tarihli kararına göre,
‘Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü “haklı sebep” bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hâkimin bu konudaki takdiri ileri sürülen sebebin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve kanunun buyurucu hükümlerine ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun tespiti gerekir. Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir’ ifadelerine yer verilmiştir.
Bu kapsamda Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 2007/7881-8649 sayılı dosyası kapsamında verilen kararda hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirleneceği ifade edilmiştir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, yaşadığı çevre, aile ilişkileri de göz önünde bulundurularak hâkim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir ögesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını ve soyadını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını ve soyadını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad ve soyad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir.
HUKUKİ NEDENLER : Medeni Kanun, HMK ve sair yasal mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER :
1-Bilirkişi,
2-Tanık,
3-Yemin,
4-Yargıtay kararları ve sair yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak hususlar değerlendirilerek müvekkilin halihazırda nüfus kayıtlarında “……” olan soy isminin değiştirilerek “…” olarak düzeltilmesini ve bu değişikliğin nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmesini vekaleten talep ederim.
Davacı Vekili
Av. AYSEL İREM KAP & Av.FERDİ KURNAZ& Av. BERKAY BAŞCI
NOT: İsim değişikliği dava dilekçesi ve soy isim değişikliği dava dilekçesi örneği genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup örnek mahiyetindedir. Kişinin hangi nedenle ismini değiştirmek istediği, talebi, bu talebe dair tanıklarının olup olmadığı vb. hususlar farklılık göstermekte olup dava dilekçesinin davanın temelini oluşturduğu hususu gözetildiğinde hukuki yardım alınması önem arz etmektedir.
SIKÇA SORULAN SORULAR
İsim Değişikliği Sonrasında Eski İsim Kayıtlarda Kalır mı?
Evet. İsim değişikliği yapıldığında, eski isim de nüfus kayıtlarında görünmeye devam eder. Ancak, resmi belgelerde sadece yeni isim kullanılır.
Reşit Olmayan Çocuklar İçin İsim Değişikliği Yapılabilir mi?
Evet, çocuğun velisi veya vasisi, çocuğun yararına olduğunu düşündüğü durumlarda isim değişikliği talep edebilir.
Boşanma Sonrası Soyadı Değişikliği Gerekir mi?
Boşanma sonrası kadın, evlenmeden önceki soyadına otomatik olarak döner. Ancak, özel bir soyadı talebi varsa soyadı değişikliği davası açılabilir.
İsim Değişikliği İçin Mahkeme Masrafları Ne Kadar?
İsim değişikliği davalarında harç ve diğer yargılama giderleri, mahkemeye başvurulan yılın tarifesine göre değişir. 2024 yılı itibarıyla, dava açma masrafları 1000-2500 TL arasında değişmektedir.