NAFAKA ARTIRIM DAVASI

NAFAKA ARTIRIM DAVASI (2024)

Nafaka artırım davası, daha önce hükmedilmiş bir nafaka miktarının, değişen ekonomik ve sosyal şartlar nedeniyle artırılması talebiyle açılan bir davadır. Bu dava, nafaka alacaklısı tarafından, nafaka borçlusuna karşı açılır. Hukuki dayanağı ise Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesidir.

Hangi Durumlarda Nafaka Artırım Davası Açılabilir?

Nafaka artırım davası açılabilmesi için aşağıdaki durumların varlığı aranır:

  1. Ekonomik Koşullarda Değişiklik: Enflasyon, hayat pahalılığı veya nafaka alacaklısının temel ihtiyaçlarının artması gibi nedenler.
  2. Alacaklının Durumundaki Değişiklik: Sağlık sorunları, işsizlik, eğitim giderlerinin artması gibi sebeplerle nafaka alacaklısının mali durumunda kötüleşme.
  3. Borçlunun Durumundaki Değişiklik: Nafaka borçlusunun gelir düzeyinin artması veya mal varlığında ciddi bir iyileşme.

Nafaka Artırım Davası Açılabilecek Haller

Nafaka Artırım Davası Hangi Tür Nafakalar İçin Açılabilir?

Nafaka artırım davaları, aşağıdaki nafaka türleri için açılabilir:

  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma sonrası yoksulluğa düşecek olan eş için hükmedilen nafaka.
  • İştirak Nafakası: Çocukların bakım ve eğitim giderlerini karşılamak üzere hükmedilen nafaka.
  • Tedbir Nafakası: Boşanma davası süresince eş veya çocuklar için geçici olarak hükmedilen nafaka.

Nafaka Artırım Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme Hangisidir?

Nafaka artırım davalarında yetkili mahkeme, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.

Nafaka Artırım Davası Açarken Hangi Belgeler Sunulmalıdır?

Davacı, nafaka artırım talebini desteklemek için aşağıdaki belgeleri sunmalıdır:

  1. Nafaka hükmüne ilişkin mahkeme kararı.
  2. Tarafların gelir durumunu gösteren belgeler (maaş bordrosu, vergi levhası, kira kontratları).
  3. Ekonomik koşullardaki değişikliği gösteren deliller (enflasyon oranı, piyasa verileri).
  4. Alacaklının ihtiyaçlarını ve giderlerini gösteren belgeler (sağlık raporları, eğitim masrafları).

Nafaka Artırım Davasında Karar Nasıl Verilir?

Mahkeme, nafaka artırım davasında aşağıdaki unsurları değerlendirir:

  1. Tarafların gelir ve gider durumu.
  2. Nafaka alacaklısının ihtiyaçları ve borçlunun ödeme gücü.
  3. Ekonomik göstergeler ve hayat pahalılığı.

Bu değerlendirmeler sonucunda mahkeme, nafakanın artırılmasına, aynı kalmasına ya da talebin reddine karar verebilir.

Nafaka Artırımında Geçmişe Dönük Artış Talep Edilebilir mi?

Nafaka artırım davaları, talep tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Geçmişe dönük artış talep edilemez. Ancak dava tarihinden itibaren hükmedilecek olan artırılmış nafaka miktarı, geçmişe dönük olarak hesaplanabilir.

NAFAKA ARTIRIMI DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ 

İSTANBUL ( ) AİLE MAHKEMESİNE

DAVACI                       :

VEKİLİ                         : Av. AYSEL İREM KAP & Av.FERDİ KURNAZ& Av. BERKAY BAŞCI

MURİS                        : 

KONU                          : İştirak nafakasının artırılması talebimizdir. (Aylık 250,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 7.000,00 TL’ye çıkarılmasını ve hükmedilen nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasını  talep ediyoruz.)

AÇIKLAMALARIMIZ
1-Davacı müvekkil ile davalı taraf, 20/10/2001 tarihinde evlenmiş olup bu evlilik birliğinden .. isimli ../../.. doğum tarihli çocukları bulunmaktadır. Davalı taraf ile müvekkil aralarında mevcut olan şiddetli geçimsizlik sebebi ile İstanbul.. Aile Mahkemesi’nin 2015/..E., 2016/… K. Sayılı ve ../../.. tarihli kararı ile boşanmışlardır. (EK-1:Boşanma Mahkemesi Kararı ) Boşanma sonucunda dosya  ../../..  tarihinde kesinleşmiştir.
Boşanma davasının sonucunda küçüğün velayeti davacı anne olan müvekkile verilmiştir.  Aynı zamanda müşterek çocuğa davalı tarafından aylık 250,00-TL nafaka ödenmesine hükmedilmiştir. Davalı baba, halihazırda müşterek çocuk  için aylık 500,00-TL nafaka ödemektedir. Yıllar önce karara çıkan bu dosyadan verilen nafaka aynı kalmış ve günümüz Türkiye koşullarında artan enflasyon dikkate alındığında müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiştir. Ancak davalı tarafın geliri eskisine göre artmış olup müşterek çocuğun nafaka miktarında bir artış meydana gelmemiştir. Ülkemizdeki hayat pahalılığı ve ekonomik koşullar karşısında işbu nafaka miktarı anlamını yitirmiştir. Müşterek çocuk için ödenen nafaka,  çocuğun asgari düzeyde ihtiyaçlarını dahi karşılamamaktadır.
2-Müşterek çocuk  halihazırda Özel …. öğrencisidir. (EK-2: Öğrenci Belgesi ) Okul ile müvekkil arasında imzalanan Öğrenci Kayıt Sözleşmesinden de tespit edilebileceği üzere müvekkil tarafından okula  aylık 7.000,00-TL ödeme yapılmaktadır. ( EK-3: Ödeme Makbuzları ) Okul taksitlerinin yanı sıra müşterek çocuğun kitap masrafları da müvekkil tarafından karşılanmakta olup yıllık kitap ihtiyacına karşılık 8.255,00-TL ödeme müvekkil tarafından yapılmıştır.
Ayrıca ifade etmek gerekir ki; müşterek çocuğun sağlık masraflarını karşılayabilmek için müvekkil tarafından özel sağlık sigortası yaptırılmış olup … poliçe numaralı  Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Poliçesinden de görüleceği üzere aylık 812,00-TL ödemesi bulunmaktadır. ( EK-4:  Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Poliçesi) Davalı tarafından ödenen nafaka ile müşterek çocuğun  barınma, giyinme, yiyecek, sağlık giderleri ve eğitim masraflarının karşılanması mümkün değildir.
3-Müşterek çocuk büyüme çağındadır ve sağlık harcamaları, eğitim harcamları, giyim kuşam harcamaları, sosyal faaliyetleri gibi aktivitelerin ücretleri müvekkili oldukça zor duruma sokmuştur. Müşterek çocuğa ödenen 250,00 TL nafakanın 7.000,00 TL’ye çıkarılması durumunda müvekkil ancak çocuğun masraflarını karşılayabilecektir.
TMK 176. Maddesinin 4. Fıkrası “Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. ” ,  TMK 331. Maddesi  “Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. ” hükmünü ihtiva etmektedir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2002/2498 E., 2002/3671 K. Ve 09.04.2022 tarihli karar uyarınca, ” Mahkemece bir yıldan fazla bir zaman önce takdir edilen iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarının artması, enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün düşmesi, davalı babanın gelirinin önceki dava gününe göre aynı kalmayıp artmış olması da göz önünde bulundurularak uygun bir miktarda arttırılması gerekir.
Davalının ekonomik durumundaki düzelme de göz önüne alınarak, küçüğün ihtiyaçlarında aşırı derecede artış olması, küçüğün büyümesinden kaynaklı eğitim giderleri, kurs giderleri gibi kalemlerinde bu ihtiyaçlara eklenmesi ve daha önce tespit edilen rakamın  çok düşük kalması sebebiyle iş davanın açılma zorunluluğu doğmuştur.
HUKUKİ SEBEP           : TMK,HMK ve ilgili mevzuat
HUKUKİ DELİLLER     :  Boşanma mahkemesi kararı, Sosyal- ekonomik durum araştırması, Zorunlu giderlere ilişkin faturalar ve belgeler, Tapu Kayıtları, Banka kayıtları, TCMB, TÜİK ve ilgili kurumlardan ÜFE/TÜFE ve enflasyon oranlarının celbi, Öğrenci Belgesi, Sağlık Raporları, Reçeteler, Öğrenci Kayıt Belgesi,  Tanık (Gerekli görüldüğü takdirde dinlenmeleri talep edilmektedir.) , Bilirkişi, Keşif, Yemin ve Sair tüm yasal deliller.
SONUÇ VE İSTEM      : Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla, yukarıda izah ettiğimiz  nedenler ve mahkeme tarafından re’sen göz önüne alınacak hususlar da dahil olmak üzere;
1-Davamızın KABULÜ ile İstanbul .. Aile Mahkemesi’nin 2015/.. Esas , 2016/.. Karar Sayılı  tarihli ilamı ile  müşterek çocuk  lehine hükmedilen aylık 250,00-TL  iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 6.750,00 TL artırılarak, aylık 7.000,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan TAHSİLİNE,
2- Mahkemece belirlenen nafakanın, dava tarihini takip eden her yıl ÜFE oranında artırılmasına,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine,  karar verilmesini talep ederim. ../../..
Davacı Vekili
Av. AYSEL İREM KAP & Av.FERDİ KURNAZ& Av. BERKAY BAŞCI
EKLER:
1-Boşanma Mahkemesi Kararı
2-Öğrenci Belgesi
3-Öğrenci Kayıt Sözleşmesi ve Ödeme Makbuzları
4-Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Poliçesi
5-Vekaletname Sureti
NOT: Nafaka artırım davası dilekçe örneği genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup örnek mahiyetindedir. Anlaşmalı boşanma protokolünde belirlenen hususlar, çekişmeli boşanma ile evlilik sona erdirilmiş ise boşanma mahkeme kararı, çocuğun yaşı ve mevcut delillerin durumu gibi hususlar  farklılık göstermekte olup dava dilekçesinin davanın temelini oluşturduğu hususu gözetildiğinde hukuki yardım alınması önem arz etmektedir. 

SIKÇA SORULAN SORULAR

Nafaka Artırım Davası Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?

Davanın sonuçlanma süresi, mahkemenin iş yoğunluğuna ve tarafların delillerini sunma hızına bağlıdır. Ortalama olarak, nafaka artırım davaları 6 ay ile 8 ay arasında karara bağlanmaktadır.

Nafaka Artırım Davasında Zamanaşımı Var mıdır?

Nafaka artırım davası açmak için herhangi bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Nafaka hükmü devam ettiği sürece her zaman artırım talebinde bulunulabilir.

Nafaka Artırımında Çocukların İhtiyaçları Nasıl Belirlenir?

İştirak nafakası için açılan artırım davalarında çocukların:

  1. Eğitim giderleri.
  2. Sağlık harcamaları.
  3. Sosyal ve kültürel ihtiyaçları.

gibi faktörler dikkate alınır. Mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek karar verir.

Nafaka Artırım Talebi Reddedilirse Ne Yapılabilir?

Mahkeme nafaka artırım talebini reddederse, karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılabilir.

Nafaka Artırım Davasında Anlaşma Sağlanabilir mi?

Taraflar, nafaka artırım miktarı konusunda mahkeme dışında bir anlaşma sağlayabilir. Bu anlaşma, mahkeme tarafından onaylanarak ilam niteliği kazanır.

Nafaka Artırımında Avukat Tutmak Zorunlu mudur?

Türk hukukunda davalarda avukat tutmak zorunlu değildir. Ancak nafaka artırım davası gibi mali ve hukuki detaylar içeren davalarda bir avukatın desteğinden faydalanmak, sürecin daha sağlıklı yürütülmesi açısından önemlidir.

SONUÇ :  Nafaka artırım davaları, tarafların değişen ekonomik koşulları ve ihtiyaçları doğrultusunda düzenlenen bir hukuki süreçtir. Bu tür davalarda, tarafların delillerini eksiksiz sunması ve ekonomik göstergelerin dikkatlice değerlendirilmesi önem taşır. Hukuki destek almak, sürecin etkin ve doğru bir şekilde yürütülmesine katkı sağlar.