AVRUPA BİRLİĞİ YAPTIRIMLARINA KARŞI İTİRAZ (2025)
Avrupa Birliği yaptırımlarına karşı itiraz genellikle Avrupa Birliği Konseyi tarafından alınan ve Avrupa Birliği Resmî Gazetesi’nde yayımlanarak yürürlüğe giren karar sonrası gündeme gelmektedir.
Avrupa Birliği Yaptırımı Nedir?
Avrupa Birliği yaptırımları, genellikle Avrupa Birliği Konseyi tarafından alınan ve Avrupa Birliği Resmî Gazetesi’nde yayımlanarak yürürlüğe giren kararlarla uygulanır. Bu kararların dayanağı, Avrupa Birliği’nin kurucu antlaşmalarından biri olan Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın (TFEU) 215. maddesidir. Aynı zamanda, bu yaptırımlar Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP) kapsamında alınan Konsey Kararları ile tamamlanır. AB yaptırımlarının kapsamı oldukça geniştir: belirli ülkelere yönelik ticari ambargoların yanı sıra, belirli kişi veya şirketlerin finansal sistemden dışlanması, banka hesaplarının dondurulması ve seyahat yasakları gibi bireysel yaptırımlar da bu çerçevede yer alır.
Avrupa Birliği (AB), barış, güvenlik, insan hakları ve uluslararası hukuk ilkeleri doğrultusunda bazı kişi, şirket veya devletlere ekonomik yaptırımlar (restrictive measures) uygulayabilir. Bu yaptırımlar arasında:
-
Malvarlığı dondurma,
-
AB’ye seyahat yasağı,
-
Finansal işlemlere sınırlama gibi tedbirler yer alır.
Yaptırımlar genellikle Avrupa Konseyi tarafından yürürlüğe konur ve Avrupa Birliği Resmî Gazetesi’nde yayımlanır.
Avrupa Birliği Yaptırımlarına Karşı İtiraz Usulü
Yaptırım listesine haksız yere alındığını düşünen gerçek veya tüzel kişiler için bazı yasal yollar mevcuttur. Yaptırıma maruz kalan kişi ya da kuruluşlar için ilk başvuru yolu, Avrupa Dış İlişkiler Servisi’ne (European External Action Service – EEAS) yazılı olarak yapılan itiraz başvurusudur. Bu başvuru resmi olarak bağlayıcı bir sonuç doğurmamakla birlikte, kişinin ya da kurumun kendisini savunma hakkını ilk elden kullanmasını sağlar. EEAS’a yapılacak başvuru, genellikle İngilizce ya da Fransızca olarak hazırlanmalı ve yaptırım kararına itiraz gerekçeleriyle birlikte destekleyici belgeleri içermelidir. Başvuru elektronik posta yoluyla doğrudan sanctions@eeas.europa.eu adresine gönderilir. EEAS, bu başvuruları değerlendirip ilgili AB kurumlarına iletmekte ve yeniden inceleme sürecini başlatabilmektedir. Ancak, bu idari başvuru süreci genellikle sınırlı sonuçlar doğurur ve çoğu zaman yargı yolunun da kullanılması gerekir.
AB yaptırımlarına karşı en etkili hukuki koruma yolu, Avrupa Birliği Adalet Divanı bünyesinde faaliyet gösteren Genel Mahkeme nezdinde açılacak bir iptal davasıdır. Bu dava, TFEU’nun 263. maddesi uyarınca doğrudan etkilenmiş kişi ya da şirketler tarafından açılabilir. İptal davası, yaptırım kararının ilanından itibaren iki ay içinde açılmalı ve başvurucunun dava ehliyeti ile menfaatinin açıkça ortaya konması gerekir. Bu süreçte profesyonel hukuki destek alınması, özellikle teknik gerekçelerin doğru sunulması açısından son derece önemlidir. Genel Mahkeme, davacının haklarının ihlal edildiğine kanaat getirirse yaptırım kararını iptal edebilir. Mahkemenin kararları bağlayıcıdır ve Avrupa Birliği Konseyi’ni hukuken geri adım atmaya zorlayabilir.
Dava sürecinde ayrıca yürütmenin durdurulması yani tedbir kararı talep edilmesi de mümkündür. Özellikle malvarlığı dondurulan şirketlerin ya da kişilerin ticari faaliyetlerini sürdürebilmeleri için bu tür tedbirler hayati önem taşır. Mahkeme, telafisi güç zarar tehlikesi varsa yürütmeyi durdurma kararı verebilir. Avrupa Birliği mahkemeleri tarafından verilen çok sayıda emsal karar, bu yasal yolların etkili şekilde işletilebileceğini ortaya koymaktadır.
Yazılı Başvuru (Mail Üzerinden)
AB yaptırımlarına karşı ilk başvuru, Avrupa Dış İlişkiler Servisi’ne (EEAS) e-posta yoluyla yapılabilir.
-
Başvuru dili: İngilizce veya Fransızca önerilir
-
İçerik: Kimlik bilgileri, yaptırıma alınma gerekçesine itiraz, belgeler
-
E-posta adresi: sanctions@eeas.europa.eu
Bu başvuru idari bir başvuru olup, yeniden değerlendirme talebidir. Ancak sonuç bağlayıcı olmayabilir.
Yargı Yolu (Avrupa Birliği Genel Mahkemesi)
Eğer idari başvuru sonuçsuz kalırsa, kişi veya şirket AB Genel Mahkemesi’ne iptal davası açabilir. Bu dava:
-
TFEU (AB İşleyişi Antlaşması) 263. maddeye dayanır,
-
Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren 2 ay içinde açılmalıdır,
-
Avukat aracılığıyla ve özel usule uygun şekilde yürütülmelidir.
Yargılama sonunda kişi listeden çıkartılabilir ve karar iptal edilebilir.
Türkiye’den Başvurular
Türk şirketleri ve vatandaşları zaman zaman terör finansmanı, Suriye-Irak yaptırımları veya teknoloji transferi gibi gerekçelerle listelenebilmektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren ya da Türkiye vatandaşı olan kişilerin de zaman zaman bu tür yaptırımlara maruz kaldığı görülmektedir. Bu gibi durumlarda başvuruların uluslararası hukuk normlarına uygun biçimde hazırlanması, hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından büyük önem taşır. Bu durumda:
-
Önce EEAS’a e-posta gönderilmeli,
-
Ardından uzman avukat desteğiyle mahkemeye başvurulmalıdır,
-
Malvarlığı dondurulmuşsa acil tedbir kararı (interim measures) talep edilebilir.
SONUÇ
Avrupa Birliği yaptırımlarına karşı itiraz hakkı, bireylerin ve şirketlerin temel haklarının korunması açısından büyük önem taşır. Bu süreçler teknik ve ayrıntılı bilgi gerektirdiğinden, başvuru sahiplerinin uzman hukukçularla birlikte hareket etmesi tavsiye edilir. Avrupa Birliği’nin uluslararası yaptırım mekanizması hukuki denetime açık bir süreçtir. Bu nedenle, mağduriyetlerin giderilmesi için mevcut yolların bilinmesi ve etkin şekilde kullanılması, uluslararası hukuk pratiği açısından da değer taşır.