CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU

CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU (2025)

Cumhurbaşkanına hakaret suçu Türk Ceza Kanununun 299. maddesinde düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun “Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar” başlığı altında Cumhurbaşkanına hakaret suçuna yer verilmiştir. İlgili madde metnine göre Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

Cumhurbaşkanına hakaret Suçu, Türk Ceza Kanunu m.125 hükmünde düzenlenen hakaret suçunun özel bir şeklini oluşturmaktadır. 

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Nedir?

Cumhurbaşkanına hakaret Suçu, Türk Ceza Kanunu m.125 hükmünde, genel hükümlerde düzenlenen hakaret suçunun özel bir şeklidir. Cumhurbaşkanına hakaret Suçu, söz konusu Cumhurbaşkanlığı makamının şeref ve saygınlığına zarar veren olgu ve sıfatların isnat edilmesinin veya sövme fiillerinin cezalandırılması olarak açıklanabilir. Cumhurbaşkanına hakaret suçunun düzenlenmesi ile ulaşılmak istenen amaç, Cumhurbaşkanının şerefinin korunmasıdır. 

Cumhurbaşkanına hakaret suçu, 5237 sayılı TCK m.299 hükmünde şu şekilde düzenlenmiştir:

“Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.”

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun Türk Ceza Kanunu 125′te düzenlenen hakaret suçundan farkını da izah etmek gerekir ise, TCK 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçunun temel cezası 3 aydan 2 yıla hapis cezası şeklinde düzenlenmiş iken Cumhurbaşkanına hakaret suçunda cezanın alt sınırı 1 yıl, üst sınırı ise 4 yıl olarak düzenlenmiştir.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Unsurları

TCK m.125 hükmünde düzenlenen hakaret suçundaki maddi ve manevi unsurlar Cumhurbaşkanına hakaret suçu için de geçerlidir. Bu kapsamda;

  • Fail:

Herkes, Cumhurbaşkanına hakaret suçunun faili olabilir. 

  • Mağdur:

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun mağduru Cumhurbaşkanı’ dır. Cumhurbaşkanının görevinin sona ermesinden sonra ise Cumhurbaşkanına hakaret suçu değil genel hükümlerde düzenlenen hakaret suçu oluşacaktır. Mağdur açısından, failin söz konusu hakaret eylemini gerçekleştirirken doğrudan Cumhurbaşkanını hedef alması gerekmektedir. Yani söz konusu hakaretin Cumhurbaşkanına yapıldığı belirlenemiyorsa “şüpheden sanık yararlanır ikesi” gereğince failin cezası genel hükümlerde düzenlenen hakaret suçuna göre belirlenecektir.

Fail tarafından yapılan bir hakaretin Cumhurbaşkanı hedef alınarak yapılıp yapılmadığının tespitinde, aşağıda yer verdiğimiz bazı Mahkeme kararları göz önünde bulundurulmaktadır. 

  • Konu:

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun konusu, Cumhurbaşkanlığı makamının onuru, kişiliği ve haysiyetidir.

  • Fiil:

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun hangi fiillerle işlenebileceğinin tespitinde, genel hükümlerde düzenlenen hakaret suçu esas alınmaktadır. Şöyle ki, Cumhurbaşkanlığı makamının öneminden ötürü Cumhurbaşkanının şeref ve saygınlığını rencide edebilecek, zedeleyebilecek nitelikteki somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi yahut sövmek suretiyle onur, şeref ve saygınlığına saldırılması Cumhurbaşkanına hakaret suçunun fiil unsurunu oluşturmaktadır.

  • Manevi Unsur:

Cumhurbaşkanına hakaret suçu, kasten işlenebilen bir suç olup taksirli hali Kanun’da düzenlenmemiştir. Ayrıca, Cumhurbaşkanına hakaret suçunun işlenebilmesi için genel kast yeterli olup özel bir kast yani saik (amaç) unsuru aranmamıştır.

  • Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Özel Görünüş Şekilleri:
    • Cumhurbaşkanına Hakaret Suçuna Teşebbüs Mümkün Müdür?

Teşebbüs, Türk Ceza Kanunu m.35 hükmünde düzenlenmiş olup failin elverişli hareketlerle doğrudan suçu işlemeye başlamasından sonra elinde olmayan sebeplerle suçu tamamlayamaması halinde suç, teşebbüs aşamasında kalmaktadır. Cumhurbaşkanına hakaret suçu bir zarar suçu değil, tehlike suçudur. Yani bu suçun gerçekleşmesi için herhangi bir zararın meydana gelmesi aranmamaktadır. Bu sebepten, kural olarak Cumhurbaşkanına hakaret suçunda teşebbüs mümkün değildir.

    • Cumhurbaşkanına Hakaret Suçuna İştirak:

İştirak, Türk Ceza Kanunu hükümlerinde “Fail”, “Yardım eden”, “Azmettiren” olarak Bağlılık Kuralı başlığı altında düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda iştirak herhangi bir özellik göstermemektedir. Dolayısıyla iştirakin her şeklinin gerçekleşmesi mümkündür.

    • Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda İçtima:

Türk Ceza Kanunu hükümlerinde düzenlenen içtima hükümler, Cumhurbaşkanına hakaret suçu bağlamında da uygulanabilmektedir. Örneğin, zincirleme suç şeklinde işlenebilmekte olup fail, aynı Cumhurbaşkanı hakkında farklı zamanlarda birden fazla kez işbu suçu işlerse failin cezası, içtima hükümleri uygulanarak belirlenecektir.

Sosyal Medyada Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu 

Günümüzde sosyal medya uygulamaları sık şekilde kullanılmaktadır. Bu sebeple Cumhurbaşkanına hakaret suçunun sıklıkla Twitter, Instagram, Facebook gibi sosyal medya platformlarından işlendiğini görmekteyiz.

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun şikayete bağlı bir suç olmadığını belirtmiş idik. Ancak Cumhurbaşkanına hakaret suçundan herhangi bir şekilde haberdar olan kimse(ler) tarafından kolluk kuvvetlerine ihbarda bulunulmasında da engel yoktur. Örneğin, Twitter platformundan Cumhurbaşkanına hakaret içerir bir paylaşım yapan kimse hakkında, kişinin takipçileri veyahut paylaşımı gören herhangi bir kimse ihbarda bulunabilir. 

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Hapis Cezası

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun hapis cezası, bu suçun temel veya nitelikli haline göre farklılık arz etmektedir.

  • Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Temel Halinin Hapis Cezası: (TCK m.299/1)

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun temel halini işleyen fail, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

  • Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Nitelikli Halinin Hapis Cezası: (TCK m.299/2)

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun nitelikli hali, işbu suçun “alenen” işlenmesidir. Bu durumda, failin cezası 1/6 oranında ayrıca arttırılmaktadır. Örneğin, bir televizyon programında veya sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanına hakaret etmek söz konusu suçun aleni bir şekilde işlendiğini göstermektedir.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Para Cezası

Adli para cezaları, tek başına veya hapis cezalarıyla birlikte uygulanabilen cezai bir yaptırım olup genel hükümlerde düzenlenen Hakaret Suçunda adli para cezası öngörülmüşken özel hükümlerde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçunda adli para cezasına yer verilmemiştir.

Ancak, Cumhurbaşkanına hakaret suçunun alt sınırı 1 yıl hapis cezası olduğundan fail hakkında alt sınırdan cezaya hükmedilmesi halinde hapis cezası adli para cezasına çevrilebilecektir. Adli para cezası ödenmez ise failin cezasının tekrar hapis cezasına çevrileceği de unutulmamalıdır.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Şikayete Bağlı Mı?

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun takibi şikayete bağlı olmayıp re’sen soruşturup kovuşturulmaktadır.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Nereye Şikayet Edilir?

Cumhurbaşkanına hakaret suçu, şikayete tabi bir suç olmamakla birlikte söz konusu suçun işlendiği bilgisi bulunan bir vatandaş tarafından Kolluk görevlilerine, Savcılığa veya CİMER’e şikayet edilebilir. Cumhurbaşkanına hakaret suçunun işlendiği noktasında bilgisi olan bir vatandaş tarafından CİMER’e, Kolluk görevlilerine veya Savcılığa bildirimde bulunabilirler. Ayrıca, şikayete bağlı bir suç olmadığı için Cumhuriyet Savcılığı tarafından veya Cumhurbaşkanlığı Hukuk Müşavirliği tarafından da Cumhurbaşkanına hakaret suçu ihbarı yapılmaktadır.

Ayrıca, Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Müşavirliği veya Cumhuriyet Savcılığı tarafından da herhalde re’sen soruşturulmaktadır.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Zamanaşımı Ne Kadardır?

Cumhurbaşkanına hakaret suçunda zamanaşımı süresi 8 yıl olup Savcılık makamının Cumhurbaşkanına hakaret suçunun işlendiğini öğrendiği tarihten itibaren bu süre işlemeye başlayacaktır.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Görevli Ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Cumhurbaşkanına hakaret suçunda görevli mahkeme, Asliye Ceza Mahkemeleridir.

Cumhurbaşkanına hakaret suçunda yetkili mahkeme ise her somut olay bakımından değerlendirilmesi gerekmekle birlikte, esasen bu suçun işlendiği yer mahkemesidir. Ayrıca CMK m.12/5 hükmünde, görsel veya işitsel yayınlardan dolayı yetkili mahkemenin yayın merkezi veya mağdurun yani Cumhurbaşkanının fiili duyup işittiği yer mahkemesi olduğu belirtilmiştir.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçuna İlişkin Anayasa Mahkemesi Ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları

Cumhurbaşkanına hakaret suçu kapsamında emsal kararlara yer vermek gerekir ise; 

  • Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Sebebiyle Başvurulan Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Kararları:
    • Umut Kılıç Kararı: 

Söz konusu kararda başvurucu, Adli Yargı Hakimliği mülakatına giren bir aday olup mülakat kuruluna hitaben iktidarın işbirlikçisi, emek hırsızı, faşist AK Parti iktidarının uşakları sözlerini sarf etmiş ve Kurul’un çağrısı üzerine gelen polisler tarafından salondan çıkarılırken de hırsız, katil Recep Tayyip Erdoğan şeklinde slogan atmıştır. Akabinde açılan Hakaret Davası neticesinde, TCK m.125 ve m.299 suçlarından ayrı ayrı 1 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmiş olup HAGB kararı verilmiştir. Başvurucu tüm aşamaları tüketerek en son AYM’ye bireyse başvuruda bulunmuş ve AYM, başvurucuya uygulanan yaptırımın demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olduğu kararına hükmetmiştir.

    • Diren Taşkıran Kararı: 

Bu kararda başvurucu, bir basın açıklaması sırasında AKP iktidarı ve sarayın bekası uğruna Sur, Cizre, Silopi ve Kuzey Kürdistanın birçok yerinde katliamlara devam ediyor şeklinde bir ifade kullanmış ve akabinde hakkında Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu sebebiyle Hakaret Davası açılmıştır. Dava sonucunda, başvurucu hakkında TCK m.299 suçundan 10 ay hapis cezasına hükmedilmiş ve HAGB kararı verilmiştir. Başvurucu, AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuş ve AYM, başvurucuya uygulanan yaptırımın demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olmadığı yönünde bir karar vermiştir.

  • Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Sebebiyle Başvurulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları:
    • Vedat Şorli/Türkiye Kararı: 

Bu davada başvurucu, Facebook paylaşımları sebebiyle Cumhurbaşkanına Hakaret Suçundan tutuklanmış ve yapılan yargılama sonucunda 11 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmış olup HAGB kararı verilmiştir. İç hukuk kanun yollarını tüketen başvurucu AİHM’ e başvuru yapmış ve sonucunda AİHM, Sözleşmenin 10. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

Sözleşmenin 46. maddesine atıf yaparak başvurucunun Sözleşmesinin 10. maddesiyle korunan ifade hürriyetinin ihlal edilmesinde önem arz eden hususların, TCK m.299 hükmünün hazırlanması ve uygulanmasıyla ilgili bir sorundan kaynaklandığı sonucuna varmıştır. Dolayısıyla AİHM, ilgili iç hukukun yani TCK m.299 hükmünün Sözleşmenin 10. maddesi ile uyumlu hale getirilmesi gerektiği dolayısıyla tespit edilen ihlale son verecek uygun bir tazmin şekli olacağı kanaatindedir.

    • Pakdemirli/Türkiye Kararı: 

Bu davada başvurucu siyasetçi olup hakkında açılan Cumhurbaşkanına Hakaret Davasında, dönemin Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle yüklü miktarda tazminata hükmedilmiştir. Yerel Mahkemede görülen bu dava sonucunda bir özel hukuk yaptırımı olmasına karşın AİHM Cumhurbaşkanına Hakaret Davalarına göndermede bulunmuştur.

Dolayısıyla Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu sebebiyle açılan davalar bakımından yine önemli kararlardan biri olup işbu kararların tümünde AİHM, başvurucuların ifade özgürlüğüne yapılan söz konusu müdahalelerin, demokratik bir toplum düzeninde gerekli ve/veya ölçülü olmadığına kanaat getirmiştir.

 Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Emsal kararlar

Cumhurbaşkanına hakaret suçuna ilişkin emsal olarak kabul edilen birçok Yargıtay kararı bulunmaktadır. Cumhurbaşkanına hakaret suçuna ilişkin açılan kamu davalarına birkaç örnek vermek gerekirse;

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin vermiş olduğu 2016/6212 Esas ve 2017/953 Karar sayılı kararı uyarınca;

“…Sanığın Facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde kendisine ait hesap üzerinden Cumhurbaşkanı hakkında; “…11  yıldır hep çaldım yine çalarım”, “rüşvetimi alır yaşarım”, “evde istiflemişim bir kaç milyar dolar onları sıfırlayacak … gibi bir oğlum var”, “ulusum korkma pensilvanyadaki canavar, çalsa da bir bildiği vardır diyen seçmenim var” şeklindeki herkese açık olarak yazılar paylaştığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin TCK’nın 299/1-2 maddesindeki şekli ile Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunu oluşturmaktadır.”

 

SIKÇA SORULAN SORULAR

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Sebebiyle  İş Akdinin Feshi Mümkün Müdür?

Cumhurbaşkanına hakaret suçundan işçilerin iş akdinin feshedildiği görülmektedir. Bu durumu bir Yargıtay kararı bağlamında açıklamak isteriz.

Şöyle ki, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin vermiş olduğu 2016/31552 Esas, 27.11.2017 Tarihli 2017/19088 Karar sayılı kararı uyarınca davacı, iş akdinin feshinin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiş, Yerel Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı Avukatı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olup verilen karar şöyledir; 

“Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere davacının sosyal paylaşım sitesinde kendi hesabından fesih tarihinden iki ay önce 2016 yılında bir kez, 2015 yılında ise birden fazla paylaşımda, eleştiri sınırlarını aşan, “…ülkenin içine sıçmakla görevlendirilen arkadaş ‘KİMSE TÜRKİYE’NİN GÜCÜNÜ SINAMAYA KALKMASIN”, “Bu ‘Ağacın Genci’ olan …. Müsteşarı ne iş yapar” ‘Ayyaş olmayan’ iki o…. çocuğunun ülkeyi soktuğu hale bak”, “Genel Müdür” diyordu artık demiyor çünkü elinde özel kalem müdürü gibi Başbakan var”, “% 40 küsür oy alan her Dingil Türkiye’nin yönetim şeklini değiştirecekse vay halimize” ve “41 yıllık hayatımda çok yavşak gördüm ama iktidar olanlarını ikinci kez görüyorum” şeklindeki sosyal medyada yer alan açıklamalarda bulunduğu, bu paylaşımın eleştiri düzeyini aştığı anlaşılmaktadır.

Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin Cumhurbaşkanına ve hükümete yönelik hakaret içeren sosyal paylaşımları sebebiyle tazminatsız feshedilmiştir. Paylaşımlarının eleştiri sınırlarını aştığı, hakaret boyutunda olduğu anlaşılmaktadır. Davacı basın işinde çalışan bir kişidir. Davacının bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir.

İşyeri dışında söylenen bu sözler nedeni ile feshin haklı nedene dayanmadığı yönünde gerekçe kabul edilse dahi, davacının bu davranışları işyerinde olumsuzluklara neden olmuş ve işveren açısından iş ilişkisinin sürdürülmesi beklenemez bir hal almıştır. Feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir. Bu sebeple davanın reddi gerekir. 

Yukarıda açıklanan gerekçe ile Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, Davanın REDDİNE karar verildi.”

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Uzlaşma Kapsamında Mıdır?

Cumhurbaşkanına hakaret suçu uzlaşma kapsamında değildir. Zira Cumhurbaşkanına hakaret suçu, şikayete tabi bir suç olmayıp Savcılık tarafından re’sen soruşturulup kovuşturulmaktadır.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Yurt Dışı Yasağı Konulabilir Mi?

Yurt dışı yasağı, tutuklama sebeplerinin varlığı halinde suç işleme şüphesi altında bulunan veya suç işlemiş faillerin yurt dışına kaçmasını, delillerin karartılmasını ve suç faillerinin cezasız kalmasını önlemek amaçları ile gecikmede sakınca bulunan hallerde, geçici olarak başvurulan Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenen bir adli kontrol tedbiridir. 

Yani, eğer Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işleyen şüpheli veya fail hakkında tutuklamaya karar verilemiyorsa, suçu işlediği yönünde ve yurt dışına kaçabileceği yönünde yoğun bir şüphe varsa şüpheli veya faile soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine Sulh Ceza Hakimi tarafından veya kovuşturma aşamasında ilgili Mahkemenin Hakimi tarafından yurt dışı yasağı konulabilecektir. Her somut olay bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Yüz Kızartıcı Suç Mudur?

Cumhurbaşkanına hakaret suçu, yüz kızartıcı suçlardan olmayıp Kanun’da düzenlenen yüz kızartıcı suçlar şunlardır;

  • Hırsızlık,
  • Dolandırıcılık,
  • Güveni Kötüye Kullanma,
  • Rüşvet,
  • Zimmet,
  • İrtikap,
  • Resmi ve Özel Belgede Sahtecilik

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Dava Nasıl Sonuçlanır?

Cumhurbaşkanına hakaret suçu, son yıllarda sıklıkla gündeme gelmekte olup özellikle günümüz teknoloji çağında sosyal medya aracılığıyla gerçekleştirilen düşünce paylaşımları üzerine bu kapsamda hakaret davaları açılmaktadır.

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezai yaptırımı, 1 yıl ile 4 yıl arasında hapis cezası olmakla birlikte işbu suçun işleniş biçimine, somut olayın özelliklerine göre ceza miktarı değişebilecektir. 

Dolayısıyla Cumhurbaşkanına hakaret suçuna ilişkin açılan kamu davalarında her dosya kendi içerisinde özel olarak değerlendirilmektedir. Bu anlamda Cumhurbaşkanına hakaret suçundan açılmış bir dava dosyanız bulunmakta ise hukuki destek almanız yerinde olacaktır.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Sebebiyle Tutuklama Olur Mu?

Ceza Muhakemesi Kanunu m.100 hükmünde tutuklama sebepleri sayılmıştır. Söz konusu tutuklama sebepleri sınırlı sayıda sayılmış olup

  • Kuvvetli Bir Suç Şüphesi Bulunmalı,
  • Şüpheli Veya Sanığın Kaçma Olasılığı Bulunmalı,
  • Delilleri Yok Etme, Gizleme, Değiştirme İhtimali Bulunmalı,
  • İşin Önemi, Verilmesi Beklenen Ceza Veya Güvenlik Tedbiri İle Ölçülü Olmalıdır.

Ayrıca CMK m.100/3 hükmünde, tutuklama sebeplerinin olduğu kabul edilerek katalog suçlar sayılmıştır; bunlar içerisinde Cumhurbaşkanına hakaret suçu yer almamaktadır.

Dolayısıyla, eğer failin kaçma olasılığı, delilleri karartma olasılığı ve söz konusu suçu işlemiş olduğu yönünde kuvvetli bir şüphe bulunuyor ise tutuklama kararı verilebilecektir.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Memuriyet Engel Olur Mu?

Cumhurbaşkanına hakaret suçu, memuriyet bakımından engel teşkil etmez. Şöyle ki, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu m.48 hükmünde, devlet memuru olabilmek için genel ve hususi şartlar belirtilmiş olup Cumhurbaşkanına hakaret suçu yer almamaktadır.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Etkin Pişmanlık Uygulanır Mı? 

Cumhurbaşkanına hakaret suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanmamaktadır.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Nasıl Savunma Yapılır? 

Cumhurbaşkanına hakaret suçunda suç isnadına konu ifadenin şeref, onur veya haysiyeti zedeleyecek niteliği haiz olup olmadığı, suça sebebiyet veren ifadenin sanığın/şüphelinin ifade özgürlüğü sınırları içerisinde kalıp kalmadığı, suça konu paylaşımın sanığın veyahut şüphelinin kendisine ait bir sosyal medya platformundan yapılıp yapılmadığı, suça ilişkin delillerin hukuka uygun şekilde temin edilip edilmediği vb. birçok husus savunma bakımından önem arz etmektedir.