https://baf.av.tr/tahliye-taahhudu

TAHLİYE TAAHHÜDÜ İLE KİRACI TAHLİYESİ 2025

Konut ve çatılı iş yeri kiralarında taraflar arasında yapılan sözleşme kanun gereği 10 yıl kendiliğinden uzamaktadır. Bu sebeple kiracının tahliyesi için kanunda sayılan sebeplerden bir veya birkaçının gerçekleşmesi gerekir. Kiracı evden nasıl çıkarılır sorusunu birden fazla ihtimalli değerlendirmek gerekir. Bu yazımızda sadece kira tahliye taahhüdüne değinilmiş olup diğer tahliye sebepleri için; kiracının 8 farklı tahliye yöntemle tahliyesi adlı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. 

Konut ve çatılı iş yeri kiralarında tahliyeye ilişkin hükümler TBK’da kiraya verenden kaynaklanan sebepler ve kiracıdan kaynaklanan sebepler şeklinde ayrı ayrı düzenlenmiştir. Kira tahliye taahhüdüne dayanarak kiralananın tahliyesi kiracıdan kaynaklanan sebepler arasında olup TBK m.352/1’de düzenlenmiştir. Söz konusu hüküm şu şekildedir;

“Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.”

Kiracı tahliye taahhüdü, kiracının kendi hür iradesiyle kiracı olarak bulunduğu konut veya işyerini tahliye edeceğine dair verdiği yazılı beyandır. Taahhütnamenin süresi dolmasına rağmen kiralananın tahliye edilmemesi durumunda kiraya veren kira tahliye taahhüdüne dayanarak tahliye davası açabileceği gibi kiralanan gayrimenkulün ilamsız tahliyesi “Örnek 14” takibi de başlatabilir. Ancak bunun için kiracı tahliye taahhüdünün kanunun aradığı şartlara uygun düzenlenmiş olması gerekmektedir.

Tahliye Taahhüdü Geçerlilik Şartları

1. Kira Tahliye Taahhüdü (Taahhütnamesi) Kiracı Tarafından Verilmelidir:

Tahliye taahhüdü mutlaka kiracı tarafından verilmelidir. Kiracı ile oturanların veya başka kişilerin verdiği tahliye taahhüdü geçerli olmayıp kiracının iradesini yansıtmamaktadır. Bunun tek istisnası temsilci aracılığı ile tahliye taahhüdü verilmesi durumudur. Kiracı, yetkili temsilci aracılığıyla tahliye taahhüdü verebilir. Bunun için vekaletnamede tahliye taahhüdü verilebileceğine dair özel yetki bulunması gerekmekte olup bu şartla verilen tahliye taahhüdü hukuki sonuç doğurur.

Kiracının birden fazla olması durumunda tahliye taahhüdü tüm kiracılar tarafından verilmelidir. Kiracılardan bir tanesi bile tahliye taahhüdü vermemiş ise tahliye talep edilemez. Bunun yanında tahliyenin bölünmezliği ilkesi gereği yalnızca tahliye taahhüdü veren kiracıların tahliyesi gibi bir durum da mümkün değildir.

Kiracının şirket olması halinde ise tahliye taahhüdü şirket yetkilisi tarafından verilmelidir. Şirketin birden fazla imza yetkilisi olması halinde taahhüt tüm yetkililer tarafından verilmelidir. Ancak şirketin birden fazla imza yetkilisi bulunduğu halde yalnızca birisi tarafından hem kira sözleşmesi hem de tahliye taahhüdünün imzalanması durumunda taahhütnamenin geçersizliği ileri sürülemeyecektir. (Yargıtay 6. HD 2010/11955 E. 2011/23337 K. 02.02.2011 T.)

2. Aile Konutu Tahliye Taahhüdü: 

Tahliye taahhüdünde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise aile konutu tahliye taahhüdü meselesidir. TBK m.349/1, “Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez.” hükmünü havidir. Kiralanan konutun aile konutu olması durumunda kira sözleşmesinin tarafı olmasa bile eşin tahliye taahhüdüne açık rızası olmaması durumunda tahliye taahhüdüne dayanılarak tahliye gerçekleştirilemeyecektir. Bir konutun aile konutu olduğuna dair tapuya şerh verilebilecektir. Ancak işbu şerh kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Bu durum Yargıtay 2. HD 2020/3829 E. 2020/5916 K. sayılı ve 19.11.2020 Tarihli kararında şu şekilde açıklanmıştır;

“Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir.”

Açıklanan sebeplerle konutun aile konutu niteliği taşıması için tapuya şerh verilmesi gerekmemekte olup tapuya şerh verilmemiş aile konutları bakımından da eşin tahliye taahhüdüne rıza vermesi zorunludur. Aile konutu tahliye taahhüdü ile ilgili diğer bilgiler için kira avukatından destek alınabilir.

3. Tahliye Taahhüdü(Taahhütnamesi)Yazılı Olmalıdır:

Tahliye taahhüdü TBK m.352/1 gereği yazılı olmalıdır. Taahhütnamenin adi yazılı olması yeterli olup noterde düzenlenmesi veya onaylanması şart değildir. Bunun yanında duruşma tutanağı, haciz tutanağı, icra tutanağı gibi belgelerde de kiracının tahliye taahhüdünde bulunduğu anlaşılıyorsa ve diğer geçerlilik şartlarında da eksiklik yoksa işbu belgeler de tahliye taahhüdü olarak kabul görürler. Tahliye taahhüdünün yazıya geçmiş haline ise tahliye taahhütnamesi denir.

4.Taahhüt Kiralananın Tesliminden Sonra Verilmelidir:

Tahliye taahhüdünün geçerlilik şartlarından bir tanesi de taahhüdün kiralananın tesliminden sonra verilmiş olmasıdır. Kira sözleşmesinden önce veya kira sözleşmesiyle birlikte verilen tahliye taahhütleri kiraya verene tahliye davası açma veya Örnek 14 icra takibi başlatma hakkı vermez. Bu durum Yargıtay tarafından “taahhüdün serbest irade mahsulü olmaması” şeklinde yorumlanmaktadır.

Tahliye taahhüdünde tarih bulunmaması geçerliliğini etkilemez. Ancak bu durumda taahhüdün teslim zamanından sonra verildiğini ispat yükü kiraya veren üzerindedir. Bunun yanında belge üzerindeki tarihin doğru olmadığının, taahhüdün teslimden önce verildiğinin, beyaza imza şeklinde verilen taahhüdün anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğunun ispatı ise kiracı üzerindedir. Dikkat edileceği üzere tahliye taahhütnamesinin beyaza imza şeklinde verilmesi ve kiralayanın bunu sonradan doldurması halinde geçerlilik şartı sağlanacak olup kiracı yalnızca kiraya veren tarafından taahhütnamenin anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğundan bahisle geçersiz olduğunu iddia edemeyecektir. Tahliye taahhüdünün sonradan doldurulması geçersizlik sebebi olmayıp kiracının tahliyesi talep edilebilecektir. Tahliye taahhüdünün sonradan doldurulması iddiası dinlenmeyeceğinden deneyimli bir kira avukatından destek alınmalıdır.

5. Tahliye Tarihi Belli Olmalıdır:

Dava ve takip hakkı sağlaması için tahliye taahhüdünde aranan son şart ise tahliye tarihinin belli olmasıdır. Tahliye tarihinin yazmadığı veya belirsiz olduğu tahliye taahhüdü geçersizdir, bu taahhütlere dayanılarak tahliye kararı verilemez. Taahhütte bulunan tahliye tarihi kira dönemi sonunda olabileceği gibi kira dönemi içerisinde de olabilir.

Tahliye Taahhüdüne Dayalı İcra Takibine İtirazın İptali Davası Ve Tahliye Davası  

TBK m.352/1 hükmünde kiraya verene yazılı tahliye taahhüdüne dayalı tahliye talebini icraya başvurarak veya dava açarak yöneltebileceği düzenlenmiştir. Burada kiraya verene bir seçimlik hak sunulmuştur. Kiraya veren ister icra dairesinden Örnek 14 icra takibi başlatır, isterse de genel mahkemede dava açar.

Borçlar hukukuna egemen olan ilkelerden olan nisbilik ilkesi gereği borç ilişkisi yalnızca taraflar arasında hüküm ve sonuç doğuracaktır. Bu bakımdan dava ve icra yollarına başvurma hakkı da sadece sözleşmenin taraflarınca kullanılabilecektir.

İşbu dava veya takip yalnızca kiraya veren tarafından açılabilir. Kiraya verenin malik olup olmaması da bu durumu değiştirmemektedir. (Yargıtay 3. HD 2018/380 E. 2018/6171 K.) Bu bakımdan kiraya veren durumunda olmayan malikin tahliye davası açma hakkı olmadığı ortadadır. Kiraya veren durumunda olmayan taşınmaz maliki ancak şartları varsa haksız el atmanın önlenmesi davası açabilecektir.

Kira ilişkisi devam ederken taşınmazın mülkiyetinin başkasına geçmesi durumunda ise TBK m.310 gereği yeni malik sözleşmenin tarafı olacaktır. Ancak bunun için mülkiyeti devreden malikin kiraya veren sıfatını haiz olması gerekmektedir. Bu durumda yeni malik de kiraya veren sıfatı kazanacak olup TBK m.352/1 gereği tahliye taahhüdüne dayanarak tahliye davası veya Örnek 14 icra takibi açabilecektir. Burada tahliye taahhüdünün eski malik döneminde verilmiş olması yeni malikin dava açma hakkına engel değildir.

Taşınmazın birden fazla kiraya vereni bulunması durumunda kiraya verenler arasında zorunlu dava (takip) arkadaşlığı bulunmakta olup dava veya takibin mutlaka beraber açılması gerekmektedir. Bunun yanında temsilci aracılığıyla imzalanan kira sözleşmeleri için açılacak tahliye davası veya Örnek 14 takibinde davacı (alacaklı) kişi temsil olunan kişidir. Ancak kira sözleşmesinde sözleşmenin temsil olunan adına imzalandığı mutlaka belirtilmelidir. Aksi halde sözleşmenin tarafı temsil olunan değil temsilci olacağı için kiraya veren sıfatıyla davayı açabilecek kişi temsilci olmaktadır.

Aynı şekilde açılacak takibin veya davanın davalısı (borçlusu) ise kira sözleşmesinde yer alan kiracıdır. Dava veya takibin kiracıya yöneltilmesi zorunludur. Birden fazla kiracı olması halinde aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan davanın tüm kiracılara yöneltilmesi gerekmektedir.

Alt kira sözleşmesinin varlığı halinde ise davalı (borçlu) taraf halen asıl kiracı olmaktadır. Zira alt kiracı ile asıl kiraya veren arasında bir kira sözleşmesi bulunmamakta olup kiraya verenin alt kiracıya yöneltebileceği bir hakkı da bulunmamaktadır.

Tahliye Taahhüdü Tahliye Davası

Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangileridir?

Tahliye taahhüdü tahliye davası kira sözleşmesinden kaynaklı bir dava olduğundan dolayı görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise genel yetki kuralı gereği dava açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ayrıca dava sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı için sözleşmede aksine hüküm bulunmaması durumunda HMK m.10 gereği sözleşmenin ifa yeri yani davacının yerleşim yeri mahkemesi de özel yetkili mahkemedir.

Tahliye Taahhüdü Dava Açma Süresi Nedir?

TBK m.352/1’de tahliye taahhüdüne dayanarak açılan tahliye davasının, taahhüt edilen süreden başlayarak bir ay içinde açılabileceği düzenlenmiştir. Kanunda düzenlenen bu bir aylık süre hak düşürücü niteliktedir. Bu bakımdan davanın süresinde açılıp açılmadığı hakim tarafından davanın her aşamasında re’sen dikkate alınacaktır.

TBK m.353, “Kiraya veren, en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse, dava açma süresi bir kira yılı için uzamış sayılır.” hükmünü havidir. İşbu hüküm TBK m.352/1 gereği açılacak tahliye davaları bakımından da işlerlik kazanacak olup en geç dava açma süresinin sonuna kadar tahliye davası açılacağının kiracıya bildirilmesi durumunda dava açma süresi bir kira yılı uzamış sayılacaktır. Uzamış dava süresi, devam eden kira yılının bitiminde sona erecek olup bu sürede kullanılmayan dava hakkı sona erecektir.

Not         : Burada dava açma süresi taahhüt edilen tahliye tarihinden itibaren başlayan bir aylık süre iken kiracıya yapılacak bildirim ise bu sürenin öncesini de kapsamaktadır. Yani yazılı bildirimin dava açma süresinde yapılması şart olmayıp dava açma süresi başlamadan önce yapılması da dava açma süresini uzatıcı etkiye sahiptir.

Tahliye Taahhüdü Hüküm ve Hükmün İcrası

TBK m.352/1’e göre açılan tahliye davası neticesinde tahliye şartlarının bunulduğunun anlaşılması durumunda mahkeme tarafından davanın kabulüyle kiralanan gayrimenkulün tahliyesine karar verilir. Verilen bu karara karşı kanun yolları açıktır. Bu bakımdan kiralanan taşınmazın bir yıllık kira bedelinin istinaf ve temyiz kanun yolları parasal sınırından fazla olması durumunda işbu kanun yollarına başvurulabilecektir.

Mahkeme tarafından verilen tahliye kararı kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlardan değildir. Bu sebeple davanın kabulü halinde karar ilamlı icraya konu edilebilecek olup karar kesinleşmese dahi kiralanan taşınmazın tahliyesi icra yoluyla yapılabilmektedir.

Tahliye Taahhüdüne Dayalı İcra Takibine İtirazın İptali Davası

Kiraya verenin tahliye taahhüdüne dayalı olarak tahliye talepli icra takibi başlatması durumunda İİK m.272 vd. hükümleri uygulanacaktır. Takibin kiraya veren tarafından usulüne uygun şekilde açılmasından sonra tahliye emri kiracıya tebliğ edilir.

Takip Açma Süresi Nedir?

Kiraya veren tarafından dava açmak yerine Örnek 14 takibi başlatılmak istenirse dava açma süresi içinde takip açılabilecektir. Zira takip ve dava açma süreleri aynı olup bir değişiklik bulunmamaktadır.

Bu bakımdan takip başlatma süresi taahhüt edilen tahliye tarihinden itibaren bir ay olup kiracıya en geç dava açma süresinin sonuna kadar tahliye talepli takip başlatılacağına dair yazılı bildirim yapılması durumunda dava açma süresi bir kira yılı uzamış sayılmaktadır.

Kiracının Tahliye Emrine İtiraz Edilmesi

Tahliye emri borçluya tebliğ edildikten sonra İİK m.274 gereği yedi gün içinde borçlu tarafından tahliye emrine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine takip durur. Yedi gün içinde itirazın yapılmaması durumunda ise takip kesinleşir ve kiracı tarafından tebliğden itibaren on beş gün içinde tahliye edilmemesi durumunda, kiralanan icra dairesi tarafından zorla tahliye edilerek kiraya verene teslim edilir.

Borçlu tarafından tahliye taahhütnamesinin tamamına itiraz edilebilir. Ancak taahhütname üzerinde bulunan imza veya tarihe açıkça itiraz edilmediği takdirde imza ve tarih borçlu tarafından kabul edilmiş sayılmaktadır. Bu bakımdan imza veya tarihe itiraz edilmek isteniyorsa, bu itirazın genel şekilde değil açıkça yapılması gerektiği unutulmamalıdır.

Borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi halinde alacaklı tarafından ya icra mahkemelerinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açılabilir ya da sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali ve tahliye davası açılabilir. Açılan davada itirazın kaldırılması veya iptalinin yanında mutlaka tahliyenin de talep edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası

Borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasından itibaren altı ay içerisinde icra mahkemesinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açılabilir. İcra mahkemesinde açılacak işbu davanın icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi kesin yetkilidir. Bu bakımdan genel ve özel yetki kuralları itirazın kaldırılması davası bakımından işletilemeyecektir. Açılan dava üzerine icra mahkemesi tarafından işin esasına gidilmeden yalnızca şekli bir inceleme yapılarak karar verilir. Bu davalarda borçlu, itiraz sebepleriyle bağlı olup yalnızca belge metninden anlaşılan savunmalar dışında icra takibine sunduğu iddia ve savunmaları genişletemez.

Alacaklı tarafından itirazın kaldırılması yoluna başvurulabilmesi için taahhütname üzerinde imzaya veya tarihe ayrıca ve açıkça itiraz edilmemiş olması gerekmektedir. Zira adi yazılı taahhütname üzerindeki imzanın veya tarihin borçlu tarafından açıkça inkar edilmesi durumunda İİK m.275 ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İBK gereği icra mahkemesinden itirazın kaldırılması talep edilemez, edilirse dava reddedilir. (Yargıtay 6. HD 2018/5291 E. 2015/5454 K. 03.06.2015 T.) Bu halde alacaklı tarafından sulh hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması talep edilmelidir.

İcra mahkemesi tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye davasının kabul edilmesi durumunda durmuş olan takibe devam edilir ve taşınmazda bulunan kiracı icra dairesi tarafından tahliye edilir. İcra mahkemesi tarafından verilen kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemektedir. Bu bakımdan icra mahkemesi tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye davasının reddedilmesi durumunda süresi içinde sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali ve tahliye davası açılması mümkündür.

İcra mahkemesi tarafından davanın kabul edilmesi durumunda kararın şekli anlamda kesinleşmesi beklenmeksizin borçlu taşınmazdan tahliye edilebilir. Ancak burada da borçlunun tahliye kararı hakkında İİK m.36’dan faydalanma imkanına sahiptir. Bu durumda borçlu, İİK m.36’da belirtilen teminatlar karşılığında icranın geri bırakılmasını sağlayabilir.

İtirazın İptali ve Tahliye Davası

Borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi durumunda alacaklının sahip olduğu bir diğer imkan ise İİK m.67 gereği genel mahkemelerde itirazın iptali ve tahliye davası açmaktır. İtirazın iptali ve tahliye davalarının süresi itiraz sebebiyle takibin durmasından itibaren 1 yıldır. Bu davalarda işin esasına ilişkin yargılama yapılmaktadır. Bu sebeple borçlu, icra takibine sunduğu itirazlar ile bağlı olmayıp yeni iddia ve savunmalar öne sürebilecektir.

İtirazın kaldırılması davalarında icra mahkemesi tarafından yalnızca şekli inceleme yapılması ve işin esasına girilmemesi sebebiyle yargılama daha hızlı sonuçlanmaktadır. Ancak itirazın iptali davası işin esasına girildiği daha kapsamlı bir dava olup yargılama daha uzun sürmektedir. Bu sebeple eğer şartlar var ise alacaklı tarafından itirazın iptali yerine itirazın kaldırılması yoluna başvurulması daha faydalı olacaktır.

Borçlu tarafından taahhütname üzerindeki imza veya tarihe ayrıca ve açıkça itiraz edilmiş olması durumunda alacaklı, itirazın iptali yoluna başvurmak zorundadır. Zira imza veya tarihe yapılan itirazın bertaraf edilmesi halli yargılamayı gerektirmekte olup işin esasına girilmeksizin işbu incelemelerin yapılması mümkün değildir. Bu bakımdan imzaya veya tarihe itirazın bulunduğu durumlarda alacaklının sahip olduğu tek yok itirazın iptali ve tahliye davası açmaktır.

İtirazın iptali davası sonucunda davanın kabul edilmesi durumunda itiraz iptal edilerek takibe devam edilir. Akabinde ise kiracı kiralanan taşınmazdan icra dairesi marifetiyle tahliye edilerek taşınmaz kiraya verene teslim edilir.

İtirazın iptali ve tahliye davası ile alakalı özellik arz eden durumlar açıklanmış olup sair hususlar bakımından itirazın iptali davası ile TBK m.352/1 gereği açılan tahliye davası benzer özelliktedir.

Tahliye Taahhüdüne Dayalı İcra Takibine İtirazın İptali Arabuluculuk

01.09.2023 tarihinden sonraki tüm kira ilişkisinden kaynaklanan davalarda arabuluculuk dava şartı olmuştur. Bu sebeple İİK kapsamındaki istisnai uyuşmazlıklar dışında arabuluculuk başvurusu ve aşaması yürütülmeli daha sonra dava açılmalıdır.

Sık Sorulan Sorular

1- Tahliye Taahhüdü Nedir?

Tahliye taahhüdü kiracının hür iradesiyle kiralananın tesliminden sonra verdiği, kiralananı belirli bir tarihte boşaltacağına dair yazılı beyandır.

2- Tahliye Taahhüdünün Geçerlilik Şartları Nelerdir?

Tahliye taahhüdünün geçerlilik şartları taahhüdün kiracı tarafından verilmesi, yazılı olması, kiralananın tesliminden sonra verilmesi ve tahliye tarihinin belirli bir tarih olmasıdır.

3- Tahliye Taahhüdü Ne Zaman İcraya Konur?

Örnek 14 icra takibi açma süresi taahhüt edilen tahliye tarihinden itibaren bir aydır. Ancak kiracıya en geç dava açma süresinin sonuna kadar tahliye talepli takip başlatılacağına dair yazılı bildirim yapılması durumunda takip açma süresi bir kira yılı uzamış sayılmaktadır.

4- Tahliye Taahhüdünü İcraya Koymak İçin İhtarname Göndermek Şart Mıdır?

İhtarname göndermek şart değildir. Kiraya veren ihtarname göndermeksizin taahhüt edilen tahliye tarihinden itibaren bir ay içinde Örnek 14 icra takibi açabilir.

5- İcra Takibine İtiraz Edilmesi Durumunda Ne Yapılır?

Kiracı tarafından tarafından Örnek 14 icra takibine itiraz edilmesi durumunda kiraya veren tarafından icra mahkemesinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açılabileceği gibi sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali ve tahliye davası da açılabilir.

6- Konutun Aile Konutu Olması İçin Tapuda Aile Konutu Şerhi Bulunması Şart Mıdır?

Konutun aile konutu niteliği taşıması için tapuya şerh verilmesi gerekmemekte olup tapuya şerh verilmemiş aile konutları bakımından da eşin tahliye taahhüdüne rıza vermesi zorunludur.

7- Kiracının Birden Fazla Olması Durumunda Hepsinden Taahhüt Almak Gerekir Mi?

Evet, kira sözleşmesinde birden fazla kiracı bulunması durumunda tahliyenin bölünmezliği ilkesi gereği bunlardan hepsinin tahliye taahhüdünde bulunması gerekmektedir. Ayrıca bulunulan taahhütlerin birbirine uygun olması da gerekmektedir.

8- Şarta Bağlı Tahliye Taahhüdü Geçerli Midir?

Tahliye taahhüdünün kayıtsız ve şartsız olması gerektiğinden tahliye taahhütnamesinde ”iki kira ödenmezse” ya da ”evi kötü kullanırsa” vb. şartlar varsa tahliye taahhütname geçersizdir.  Şarta bağlı tahliye taahhütnamesi ve şarta bağlı tahliye taahhüdü ile kiracı tahliyesi talep edilebilir ancak itiraz gelirse mahkeme tarafından tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğu tespit edilebilir.

9- Tahliye Taahhüdünde İmzaya İtiraz Durumunda Ne Olur?

Kiracı, tahliye taahhüdünde imzaya itiraz etmiş ise öncelikle icra hukuk mahkemelerinin imza inceleme yetkisi olmadığından ve de davanın halli bir yargılama gerektirmesinden dolayı  genel mahkemelerde yani sulh hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Davada, tahliye taahhüdünde imzaya itiraz kısmının incelenmesi imza incelemesi yapılır. İmza kiracıya ait olduğu tespit edilir ve diğer tahliye taahhüdü geçerlilik şartları da mevcutsa kiracının tahliyesine karar verilir.

10- Tahliye Taahhüdünün Sonradan Doldurulması Geçerli Midir?

Tahliye taahhüdünün geçerlilik şartları, yazılı olması, kiralanın tahliyesinden sonra imzalanması, şart içermemesi ve belirli bir tarih içermektedir. Uygulamada, tarih kısımları boş bırakılarak kiracıdan tahliye taahhütnamesi alındığına sıkça denk gelinmektedir. Tahliye taahhüdünün sonradan doldurulması geçersizlik sebebi değildir. Kiracı, tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesiyle aynı anda imzalandığını yazılı olarak ispat edemediği süreci sonradan doldurduğu iddiası mahkeme tarafından dinlenmeyecektir.

11- Aile Konutu Tahliye Taahhüdü İtirazı Yapılabilir Mi?

Aile konutu tahliye taahhüdü itirazı sıklıkla yapılmaktadır. Taahhütname imza tarihinde kiracı evli ise ve kiralananda ailesiyle yaşadığını ev sahibine daha önceden bildirdiğini ispat edebilirse eşin imzasını içermeyen tahliye taahhütnamesi geçersizdir. Aile konutu ibaresinin tapuya işlenmesi şart olmayıp ev sahibine bildirilmesi yeterlidir.

12- Tahliye Taahhüdü Tahliye Dava Masrafları

İhtiyaç nedeniyle tahliye dava  masrafları 2024 yılı için ortalama 3.000,00 TL ile 10.000,00 TL arasındadır. İhtiyaç nedeniyle tahliye dava masrafları belirlenirken davanın türü ile yıllık ödenen kira bedellerine göre hesaplama yapılmaktadır. İhtiyaç nedeniyle tahliye dava masrafları 1 senelik toplam kira bedeli üzerinden nispi harçlandırılır. İhtiyaç nedeniyle tahliye  dava masrafını buraya tıklayarak hesaplayabilirsiniz.

Tahliye Taahhüdü Avukat Yardımı

Tahliye taahhüdü avukat yardımıyla işleme alınabilir. Geçerlilik şartları incelenmeden işleme alınan kira tahliye taahhütnamelerine dayalı davalar uygulamada sıkça reddedilmektedir. Bu durum ise para ve zaman kaybına neden olmaktadır. Tahliye taahhütnamesi, işlem başlatılmadan önce deneyimli bir kira avukatı tarafından incelenmelidir. Geçerli olduğu anlaşılan ve işlem başlatılmaya uygun olarak tahliye taahhütnameleri kira avukatı aracılığıyla kullanılmalıdır. Kiracılar ise; böyle bir takip ya da dava bildirimi geldiğinde tahliye taahhüdü konusunda uzman bir avukattan bilgi alarak savunma hakkını kullanmalıdır.