NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU VE CEZASI

Nitelikli dolandırıcılık suçu ve cezası

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Nedir?

Nitelikli dolandırıcılık suçu, dolandırıcılığın daha ağır cezayı gerektiren özel şeklidir. Dolandırıcılık, failin hileli davranışlarla mağduru aldatıp onun veya başkasının zararına haksız yarar sağlamasıyla oluşur. Bu suçta yalnızca malvarlığı değil, mağdurun irade özgürlüğü de korunmakta olup mağdur her ne kadar iradi bir işlem yapıyorsa hile nedeniyle iradesi sakatlanmıştır.

Nitelikli dolandırıcılık suçu ise, Türk Ceza Kanunu‘nun 158. maddesinde belirtilen özel koşullar altında işlendiğinde ortaya çıkmakta olup basit dolandırıcılığa göre daha yüksek ceza ile cezalandırılır.

Nitelikli Dolandırıcılık Unsurları (Şartları) Nelerdir?

1-Hukuka Aykırı Hileli Davranış (Maddi Unsur)

Fail, mağduru aldatmaya elverişli hileli hareketlerde bulunmalıdır. Hile, mağdurun iradesini sakatlayacak derecede olmalıdır. Basit yalan veya abartılı sözler yeterli değildir. Yargıtay kararlarında, dolandırıcılık suçunda eylemin mağdurun iradesini sakatlayacak düzeyde ustaca olması gerektiği ifade edilmiştir. Bu kapsamda failin nitelikli bir yalan, sahte belgeler, kamu görevlisi olduğu ifadeleriyle güven sağlama vb. mağdurun kendisine söylenenleri denetleme ihtiyacını ortadan kaldırması ya da karmaşık bir hile ile mağdurun güven duymasını sağlaması gerekmektedir.

Bu sebeple yukarıda ifade edildiği üzere basit yalan ile menfaat sağlanması durumunda dolandırıcılık suçu yerine somut olayın koşullarına göre başka suç türlerinden (hırsızlık vb.) bahsedilebilir.

2-Mağdurun Aldatılması ve İradesinin Sakatlanması

Aldatma, failin yaptığı hileli davranışların mağduru yanıltmaya elverişli olmasıdır. Bir eylemin aldatıcı sayılıp sayılmayacağı, her olayın koşullarına ve mağdurun kişisel durumuna göre ayrı ayrı değerlendirilir. Başka bir deyişle, hilenin mağduru hataya düşürmesi yeterlidir. Mutlaka ortalama bir insanı kandıracak seviyede olması gerekmez. Dolayısıyla aldatma, somut olayda mağdurun içinde bulunduğu şartlara göre, onun iradesini sakatlayacak nitelikteki hileli davranışlardır.

3-Mağdurun Zarara Uğraması

Zarar, dolandırıcılık suçunda failin hileli hareketleri sonucunda mağdurun veya üçüncü bir kişinin malvarlığında ortaya çıkan ekonomik kayıptır. Zarar, failin kendisine ya da başkasına sağladığı haksız menfaatin karşılığı olup mağdurun zararıyla doğrudan ilişkili olmalıdır. Hlileli hareket ile mağdurun malvarlığındanki azalma arasında nedensellik bağı olması zorunludur.

Nitelikli Dolandırıcılık (TCK m.158) İle Basit Dolandırıcılık (TCK m.157) Farkı

Basit dolandırıcılık; TCK 157. maddesinde düzenlenmiş olup “hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak kendine veya başkasına yarar sağlama” şeklinde tanımlanır. Cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezasıdır.

Nitelikli dolandırıcılık ise; suçun belirli yöntemlerle veya özel durumlarla (örneğin bilişim sistemleri kullanılarak ya da kamu kurumlarının adıyla) işlenmesi halidir ve cezası daha ağırdır. Örneğin, internet üzerinden sahte ilanla dolandırıcılık basit sayılırken, aynı eylem banka sistemi üzerinden yapılırsa nitelikli dolandırıcılık olur.

Yargılama açısından da fark vardır: Basit dolandırıcılık davalarına Asliye Ceza Mahkemeleri, nitelikli dolandırıcılığa ise Ağır Ceza Mahkemeleri bakar. Ayrıca basit dolandırıcılık uzlaştırmaya tabi iken, nitelikli dolandırıcılıkta tarafların anlaşması davayı düşürmez. Mağdur şikâyetinden vazgeçse dahi kamu davası devam eder.

Kriter Basit Dolandırıcılık (TCK 157) Nitelikli Dolandırıcılık (TCK 158)
Tanım Hileli davranışlarla bir kişiyi aldatıp onun veya başkasının zararına menfaat sağlama. Dolandırıcılığın, TCK 158’de sayılan özel yöntemlerle (bilişim, kamu kurumu, dini inanç vb.) işlenmesi.
Ceza 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası. 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası. Bazı hallerde alt sınır 4 yıl.
Şikâyet Re’sen soruşturulur, şikâyet aranmaz. Re’sen soruşturulur, şikâyet aranmaz (TCK m. 159 hariç)
Uzlaşma Uzlaştırma kapsamındadır. Uzlaştırma kapsamında değildir.
Görevli Mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi Ağır Ceza Mahkemesi
Dava Zamanaşımı 8 yıl 15 yıl
Ceza Zamanaşımı (İnfaz) 10 yıl 20 yıl

Dolandırıcılık Suçunun Nitelikli Halleri (TCK Madde 158)

Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesi, dolandırıcılık suçunun nitelikli (ağırlaştırılmış) hallerini 12 bent halinde tek tek saymıştır. Aşağıda, kanunda belirtilen bu nitelikli dolandırıcılık halleri ayrı ayrı incelenmiştir.

1-Dinî Duyguların İstismar Edilmesi Suretiyle Dolandırıcılık

Dini duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık (TCK 158/1-a), dinin veya inanç temelli duyguların hile amacıyla kullanılmasıdır. Örneğin, “sadaka” ya da “bağış” adı altında para toplayıp zimmetine geçiren kişiler, kendini “hoca, medyum, şeyh” olarak tanıtarak para alan kişiler bu kapsamda değerlendirilir.

Kanun, dini değerlerin aldatma aracı yapılmasını ağırlaştırıcı sebep saymıştır. Failin dini kisveye bürünmesi veya mağdurun inançlarını sömürmesi yeterlidir. Örneğin, “büyü bozacağım, dua edeceğim” diyerek para almak ya da sözde dini faaliyetler için bağış toplamak bu suçu oluşturur.

Bu tür fiillere uygulamada sık rastlanmaktadır. Bu suç tipi şikâyete tabi olmaksızın savcılık makamınca resen (kendiliğinden) soruşturulur. Mağdur şikâyetçi olmasa ya da sonradan şikayetini çekse dahi savcılık kamu adına soruşturmayı sürdürür. Eğer suçun işlendiğine dair yeterli şüphe olduğu kanaatinde ise iddianame düzenleyerek ağır ceza mahkemesine gönderir. Ağır ceza mahkemesinin iddianameyi kabul etmesiyle birlikte kamu davası açılmış olur.

2-Kişinin İçinde Bulunduğu Tehlikeli Durum veya Zor Şartlardan Yararlanarak Dolandırıcılık

Mağdurun çaresizliğini, zor durumunu istismar ederek yapılan dolandırıcılık (TCK 158/1-b). Örneğin, bir doğal afet mağduruna yardım vaadiyle para toplayıp onu dolandırmak bu bent kapsamında değerlendirilmektedir.

3-Kişinin Algılama Yeteneğinin Zayıflığından Yararlanarak Dolandırıcılık

Mağdurun zor durumda olması (TCK 158/1-b) veya algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanılması (TCK 158/1-c) dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerinden biridir.

Mağdurun yaş küçüklüğü, zihinsel engeli veya bilişsel zayıflığı söz konusu olabilir. Örneğin, zihinsel engelli ya da çok yaşlı birini dolandırarak parasını almak bu kapsamdadır. Mağdurdaki algılama zayıflığı yeteneği tartışmalıysa bu durumda adli tıp raporuyla belirlenir.

4-Kamu Kurum ve Kuruluşlarının, Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının, Siyasi Parti, Vakıf veya Derneklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık

Toplumda güven telkin eden bu tür kurumların adı veya imkanları kullanılarak işlenen dolandırıcılık türüdür. (TCK 158/1-d). Uygulamada sıkça görülen telefon dolandırıcılığı da bu kapsamda değerlendirilir. Kendini polis, savcı veya hâkim olarak tanıtıp vatandaştan para isteyen kişiler, hem kamu görevlisi sıfatını kullandıkları hem de kamu kurumlarının güvenilirliğini araç olarak kullandıkları için nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemiş sayılır. Bu durumda ceza 4 yıldan az olamaz ve fail elde ettiği menfaatin en az iki katı adli para cezasına da mahkûm edilir.

5-Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Olarak Dolandırıcılık

Dolandırıcılık eylemi doğrudan bir kamu kurumunu zarara uğratıyorsa da dolandırıcılık suçunun nitelikli halinden bahsedilir. Örneğin devlet ihalesinde hileyle fazla ödeme almak bu duruma örnektir. Bu gibi fiillerde kanun, kamuya verilen zararın ağırlığı nedeniyle cezayı artırmış ve alt sınırı 4 yıl olarak belirlemiştir.

6-Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık

Bilişim sistemleri veya banka/ kredi kurumları kullanılarak işlenen dolandırıcılıklar, TCK 158/1-f kapsamında nitelikli hal sayılmaktadır. Günümüzde internet bankacılığı dolandırıcılığı, kredi kartı bilgilerini ele geçirmek için yapılan “phishing” saldırıları, sahte e-postalar veya web siteleri bu suçun tipik örnekleridir. Sosyal medya üzerinden sahte hesaplarla para istemek ya da e-ticaret sitelerinde var olmayan ürünleri satmak da aynı kapsamda değerlendirilir.

Kanun koyucu, bilişim ve bankacılık sistemlerinin çok sayıda kişiye kolay ulaşım imkânı sağlaması ve faillerin izini gizlemeyi kolaylaştırması nedeniyle bu fiilleri ağırlaştırıcı neden kabul etmiştir. Bu nedenle internet, sosyal medya veya mobil bankacılık yoluyla işlenen dolandırıcılıklarda ceza artırılmaktadır. Kolluk kuvvetleri ise IP ve log kayıtları, banka transfer izleri gibi dijital delillerle failleri tespit etmektedir.

Bankaların araç olarak kullanılması da aynı bentte düzenlenmiştir. Örneğin, kendini banka görevlisi olarak tanıtıp müşteriden şifre alarak hesabını boşaltmak veya ATM’leri manipüle ederek kart bilgilerini kopyalamak bu kapsamda değerlendirilmektedir.

7-Basın ve Yayın Araçlarının Sağladığı Kolaylıktan Yararlanmak Suretiyle Dolandırıcılık

Televizyon, gazete, radyo gibi kitle iletişim araçlarını kullanarak geniş kitlelere ulaşma imkanıyla yapılan nitelikli dolandırıcılık türüdür. (TCK 158/1-g). Örneğin, televizyon programında sahte kampanyalar duyurarak para toplama vb. eylemler bu suç kapsamında değerlendirilmektedir.

8-Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında; Kooperatif Yöneticilerinin Kooperatifin Faaliyeti Kapsamında Yaptığı Dolandırıcılık

Ticari güvenin kötüye kullanılması halleri (TCK 158/1-h). Örneğin, bir şirket müdürünün piyasada güven oluşturarak yatırımcıları aldatması veya kooperatif başkanının üyelerden topladığı paraları şahsi menfaati için kullanması bu suçu oluşturur.

9-Serbest Meslek Sahibi Kişiler Tarafından, Mesleklerinden Dolayı Kendilerine Duyulan Güveni Kötüye Kullanmak Suretiyle Dolandırıcılık 

Avukat, doktor, mali müşavir gibi serbest meslek sahiplerinin mesleki itibar ve güvenilirliklerini suistimal ederek menfaat sağlamaları nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamındadır. (TCK 158/1-i). Örneğin bir doktorun hastasına gerçekte ihtiyaç olmayan pahalı tedaviler satması.

10-Tahsis Edilmemesi Gereken Bir Kredinin Açılmasını Sağlamak Amacıyla Dolandırıcılık 

Banka veya kredi kurumlarından, gerçekte hak edilmediği halde hileli yolla kredi alınması dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerinde birini oluşturur. (TCK 158/1-j). Örneğin, sahte teminat göstererek bankadan kredi çekmek bu kapsamdadır.

11-Sigorta Bedelini Almak Maksadıyla Dolandırıcılık

Haksız şekilde sigorta şirketinden para almak amacıyla gerçekleştirilen eylem dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerinde birini oluşturur. (TCK 158/1-k). Örneğin, aracı kasten yakıp yangın çıkmış gibi sigortadan para talep etmek.

12-Kendisini Kamu Görevlisi veya Banka, Sigorta ya da Kredi Kurumu Çalışanı Olarak Tanıtması ya da Bu Kurum ve Kuruluşlarla İlişkili Olduğunu Söylemesi Suretiyle Dolandırıcılık 

Kamu otoritesine veya finansal kuruluşlara duyulan güveni istismar etmek amacıyla kimlik/ ünvan taklidi ile yapılan dolandırıcılık, dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerinde birini oluşturur. (TCK 158/1-l). Örneğin, kendisini polis veya savcı olarak tanıtıp para toplayan telefon dolandırıcıları bu kapsama girer.

Ayrıca, TCK 158/2 maddesinde dolandırıcılığa benzer şekilde düzenlenen nüfuz ticareti suçu yer alır. Burada fail, kendisini sanki bir kamu görevlisiyle yakın ilişkisi varmış ve belli bir işi çözebilecek durumdaymış gibi göstererek menfaat temin ederse, yine nitelikli dolandırıcılık hükümlerine göre cezalandırılır. Örneğin “falanca bakan/ müdür/ yetkili tanıdığımdır, işini hallederim” diyerek para alan kimse bu kapsamda suç işlemiş olur.

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Cezası

TCK’nun 158. maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçu cezası, kanunda “üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası” olarak belirtilmiştir. Adlî para cezası miktarı belirlenirken her gün karşılığı 20 TL ile 100 TL arası bir değer belirlenip gün sayısı ile çarpılır. Ancak nitelikli dolandırıcılıkta üst sınır 5000 gün olduğu için yüksek meblağlara ulaşabilir.

TCK madde 158’e 2016 yılında eklenen hükümle, özellikle bazı bentlerde sayılan durumlarda hapis cezasının alt sınırı 4 yıl olarak belirlenmiştir. Bu durumlar şunlardır:

  • Kamu kurumları zararına dolandırıcılık (TCK m.158/1-e bendi),
  • Bilişim sistemleri veya banka/kredi kurumları kullanılarak dolandırıcılık (TCK m.158/1-f bendi),
  • Hileli kredi temini (TCK m.158/1-j bendi),
  • Sigorta dolandırıcılığı (TCK m.158/1-k bendi),
  • Kendini kamu görevlisi/ banka personeli gibi tanıtarak dolandırıcılık (TCK m.158/1-l bendi).

Bu sayılan hallerde verilecek ceza, 4 yıldan aşağı hapis cezası olamaz. Ayrıca yine bu bentler için elde edilen haksız kazancın en az iki katı tutarında adlî para cezası da zorunlu kılınmıştır. Örneğin kendini polis olarak tanıtıp 50.000 TL dolandırıcılık ile elde eden bir fail, en az 4 yıl hapis + 100.000 TL adli para cezasına mahkum edilecektir.

Belirtmek gerekir ki, hâkim somut olayın özelliklerine göre cezada artırıma gitmek üzere birden fazla nitelikli hali dikkate alabilir. Ancak bir fiilde aynı anda birden çok nitelikli hal bulunsa bile bu durum sadece cezanın belirlenmesinde göz önüne alınır, ayrı ayrı cezalar verilmez. Örneğin fail hem dini duyguları istismar etmiş hem de bilişim sistemlerini kullanmışsa, tek bir nitelikli dolandırıcılık suçu oluşur ancak ceza belirlenirken bu durum dikkate alınarak üst sınırdan ceza tayin edilebilir.

Deliller: Nitelikli dolandırıcılık davalarında ispat genellikle belge ve kayıtlarla yapılır. Banka dekontları, ATM kamera görüntüleri, telefon dökümleri, mesaj içerikleri (SMS, WhatsApp vb.) önemli delillerdir. Bilişim yoluyla işlenen suçlarda IP tespitleri ve cihazların adli bilişim incelemeleri öne çıkar. Klasik yöntemlerde ise tanık ifadeleri, makbuz, sözleşme suretleri veya sahte belgeler delil sayılır. Mağdurların görüşmeleri kaydetmesi, dekont ve yazışmaları saklaması sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından önemlidir. Zamanında şikâyet, delillerin kaybolmasını engeller.

Mağdurun Hakları: Mağdur ceza davasına “katılan” sıfatıyla katılabilir, beyanda bulunabilir, delil sunabilir. Mağdur kendisini avukatla temsil ettirebilir. Ceza davasındaki mahkûmiyet kararı tek başına zararın iadesini sağlamaz. Sanık, mağdurun zararını ceza davasına karşın gidermemişse, mağdurun ayrıca tazminatı davası açması veya icra takibi başlatması gerekmektedir.

Kanun Yollarına Başvuru: Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararları istinaf edilebilir. İstinaf üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilir. BAM’lar dosyayı esastan inceleyerek karar verir. Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Ceza Dairesi’nin verdiği karar sonucunda hükmedilen ceza 5 yıl veya daha fazla hapis cezası içeriyorsa, bu karar Yargıtay’da temyiz edilebilir (CMK m.286).

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Teşebbüs, Zincirleme Suç ve Örgütlü Suç

Teşebbüs: Fail amacına ulaşamasa da icra hareketlerine başlamışsa suç teşebbüs aşamasında kalır. Örneğin, mağdur son anda para vermekten vazgeçmiş veya polis müdahale etmiş olabilir. TCK 35’e göre bu durumda cezada indirim yapılır. Ceza miktarı olayın koşullarına göre 1/4’ten 3/4’e kadar indirilebilir.

Zincirleme Suç: Fail aynı suç işleme kararıyla birden fazla dolandırıcılık yaparsa TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme suç hükümleri uygulanır. Bu durumda tek bir ceza verilir ve ceza 1/4 ile 3/4 oranında artırılır. Bunun için eylemler arasında zaman ve amaç birliği bulunması gerekmekte olup aksi halde her bir eylem için ayrı suç oluşur.

Örgütlü Suç: Dolandırıcılık üç veya daha fazla kişi tarafından işlenirse ceza yarı oranında, suç örgütü faaliyeti kapsamında işlenirse bir kat artırılır (TCK 158/3). Örneğin 4 yıl hapis öngörülen fiil, üç kişi tarafından işlenirse 6 yıla, örgütlü şekilde işlenirse 8 yıla çıkar. Telefon dolandırıcılığı gibi birçok olayda bu hükümler uygulama alanı bulur.

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Etkin Pişmanlık ve Cezada İndirim

Etkin pişmanlık, failin suç sonrası mağdurun zararını gidermesi halinde cezadan indirim yapılmasını sağlayan bir kurumdur. Dolandırıcılık suçu, TCK’nun 168. maddesi kapsamında etkin pişmanlığa tabidir. Fail, hileyle aldığı parayı iade eder veya zararı tazmin ederse cezasında önemli indirim uygulanabilir. Uygulama zamanı indirimin oranını belirler.

  • Soruşturma aşamasında (kamu davası açılmadan önce) zarar tamamen karşılanırsa ceza 3’te 2’ye kadar indirilir.
  • Kovuşturma aşamasında (kamu davası açıldıktan sonra hüküm verilmeden önce) ödeme yapılırsa indirim 1/2’ye kadardır.

Etkin pişmanlık için zararın tamamen ve gönüllü biçimde giderilmesi gerekir. Kısmi ödemelerde indirim uygulanması için mağdurun rızası aranmaktadır. Hüküm kesinleştikten sonra yapılan ödemeler TCK’nun 168. maddesi kapsamında indirim sağlamaz.

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Şikâyete Tabi Midir?

Nitelikli dolandırıcılık suçu kural olarak şikâyete tabi değildir; mağdur şikâyetçi olmasa bile savcılık re’sen soruşturma başlatır. Ancak TCK 167 uyarınca suçun fail ile mağdur arasında yakın akrabalık ilişkisi (eş, altsoy, üstsoy, kardeş vb.) bulunması halinde veya TCK 159’da düzenlenen alacağın tahsili amacıyla dolandırıcılık söz konusuysa, bu hallerde yasal takibat şikâyete bağlıdır. Bu istisnalar dışında nitelikli dolandırıcılık her durumda kamu davası olarak yürütülür.

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Uzlaşmaya Tabi Midir?

Uzlaşma bakımından, basit dolandırıcılık (TCK m. 157) uzlaştırma kapsamında olup taraflar uzlaştırma sürecinde anlaşırsa dava açılmaz. Nitelikli dolandırıcılık suçu ise, uzlaştırma kapsamında değildir. Bu sebeple nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK m. 158) bakımından tarafların anlaşması soruşturmanın kapatılmasını sağlamaz ya da eğer kamu davası açılmışsa davayı düşürmez.

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Yetkili ve Görevli Mahkeme

Nitelikli dolandırıcılık davalarında görevli mahkeme, Ağır Ceza Mahkemeleri, basit dolandırıcılık davalarında görevli mahkeme ise, Asliye Ceza Mahkemeleridir.

Yetki bakımından kural, suçun işlendiği yerdir. Dolandırıcılıkta Yargıtay, suç yerini haksız menfaatin fiilen elde edildiği yer olarak kabul etmektedir. Örneğin, mağdur İzmir’de kandırılıp para İstanbul’da hesaba geçirilip çekilmişse yetkili mahkeme İstanbul’dur. Suç birden fazla yerde işlenmişse kamu davası ilk açıldığı yerde devam eder.

Mağdur bulunduğu yerdeki savcılığa veya karakola başvurabilir. Gerekirse dosya yetkili savcılığa ya da kamu davası açılmışsa yetkili mahkemeye gönderilir.

Savcılık, ihbar ya da şikayetin yapılması ile soruşturm başlatır. Failin kimliği belirli değilse öncelikle failin kimliğinin belirlenmesi gerekmektedir. Dijital delillerin (yazışmalar, kamera kayıtları vb.) korunması için hızlı hareket etmek önemlidir. Mağdurların ellerindeki bütün belgeleri saklaması süreci hızlandıracaktır. Yeterli delil elde edilirse savcılık iddianame düzenler ve iddianamenin kabulü ile Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açılmış olur.

Ceza davasında tazminata hükmedilmemekte olup mağdur eğer alacağını tahsil etmek istiyorsa ayrıca hukuk davası açabilir ya da icra takibi başlatabilir.

Suçun ağırlığı nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçlarında soruşturma veya kovuşturma aşamasında tutuklama kararı verilebilir.

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu HAGB ve Ceza Ertelemesi

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), ceza mahkemesinin verdiği mahkûmiyet hükmünün açıklanmayıp sanığın 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasıdır. Bu sürede kasıtlı bir suçtan mahkum olmayan sanık hakkındaki hüküm açıklanmaz. HAGB için verilen cezanın 2 yıl veya altı olması, sanığın kasıtlı suçtan sabıkasının bulunmaması, zararın giderilmesi ve sanığın rızası şarttır.

Nitelikli dolandırıcılıkta alt sınır 3 yıl olduğu için kural olarak HAGB uygulanmaz. Ancak suç teşebbüs aşamasında kalmışsa ya da etkin pişmanlık ve diğer indirimlerle ceza 2 yılın altına düşerse HAGB uygulanması mümkündür. HAGB kararı verildiğinde sanık 5 yıl boyunca denetime tabi olur. Bu süre içinde kasıtlı suç işlemez ve mahkemece verilen yükümlülüklere uyulursa ceza açıklanmaz. Başka bir ifadeyle, hiç ceza verilmemiş gibi adli sicil kaydına ceza işlenmez.

Ceza ertelemesi, HAGB’den farklıdır. Bu durumda hüküm açıklanır ancak ceza cezaevinde değil toplum içinde denetimle infaz edilir. Erteleme de genellikle 2 yıl veya altı cezalar için mümkündür (18-21 yaş arası gençlerde veya 65 yaş üstünde 3 yıla kadar). Nitelikli dolandırıcılıkta cezalar çoğunlukla bu sınırın üstünde olduğundan, ceza ertelemesi istisnai bir durumdur. Ceza ertelemesi durumunda sanık cezaevine girmez ancak mahkûmiyet sabıka kaydına işlenir.

Nitelikli Dolandırıcılıkta Emsal Kararlar

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/2741 Esas, 2018/909 Karar, 13.02.2018 Tarih
Sanıkların iştirak halinde hareket ederek, hurdaya ayrılmış … plakalı 1992 model Kartal marka aracı satın alarak, bu aracı …plakalı olarak sanık … adına tescil ettirdikleri, daha sonra dava dışı …’e ait olan ve çalındığı anlaşılan … plakalı 1992 model … marka araca ait motor ve şase numaralarını kesip, … plakalı araca monte ederek change işlemini gerçekleştirdikleri, bir süre sonra ise sanık …’e bu aracın satışı konusunda İzmir … Noterliğince düzenlenen 15/06/2005 tarihli vekaletnameyi verdikleri ve sanık …’in de suça konu aracı almış olduğu bu vekaletnameye istinaden Karşıyaka 3. Noterliği’nin 04/07/2005 tarihli satış sözleşmesi ile katılana sattığı, sanıkların bu surette nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda, suça konu aracın satışına ilişkin yetki veren ve içerik itibari ile sahte olduğu anlaşılan vekaletnamenin sanık … tarafından …’e verilmesi, satış bedelinin de yine sanık … tarafından alınması ile sanık …’ın suça konu aracı dükkanına bıraktığını belirttiği kişi hakkında kimlik bilgilerini tespite yarar her hangi bir bilgi verememesi ve verdiği vekaletnamede vekalet veren olarak görünen sanık …’ın bu eylemlerin olduğu sırada cezaevinde bulunması, sanık …’in tüm aşamalardaki, tanık anlatımları ile destelenen suça konu aracın bedelini ödeyerek sanık …’dan aldığına yönelik istikrarlı savunmaları, katılan beyanı, kriminal raporlar ve tüm dosya kapsamı karşısında, sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerinde ve sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1784 Esas, 2017/19850 Karar, 10.10.2017 Tarih
Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen düşme hükmü, sanıklar …, … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümleri katılan kurum vekili tarafından, sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ise katılan kurum vekili ve sanık … müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.

İlaç mümessili olarak çalışan sanık …’in, Karaağaç Sağlık Ocağında doktor olarak görev yapan … adına sahte kaşe yaptırdığı ve bu kaşe ile sahte reçeteler düzenlediği, bu reçetelerin bir kısmının sanık …’nin yetkilisi olduğu … Eczanesi’ne ibraz ederek ilaçların alındığı ve ilaç bedeli olarak 1.612,10 TL’nin katılan kurumdan tahsil edildiği, bir kısım reçetenin sanık …’nın yetkilisi olduğu …Eczanesi’ne ibraz ederek ilaçların alındığı ve ilaç bedeli olarak 520,33 TL’nin katılan kurumdan tahsil edildiği, bir adet reçetenin sanık …’nin yetkilisi olduğu …Eczanesi’ne ibraz ederek ilaçların alındığı ve ilaç bedeli olarak 72,16 TL’nin katılan kurumdan tahsil edildiği, bir adet reçetenin sanık …’nın yetkilisi olduğu … Eczanesi’ne ibraz ederek ilaçların alındığı ve ilaç bedeli olarak 89,36 TL’nin katılan kurumdan tahsil edildiği, ayrıca sanık …’in suç tarihlerinde … Eczanesi’nde çalıştığı, kendisine, annesi … ve …’ye ait sağlık karnelerine ilaç yazdırması için sanık …’e verdiği, sanık …’in de sahte kaşe ile reçete tanzim ettiği, bu reçeteleri de sanık …’e verdiği, sanık …’in de bu ilaçları … Eczanesi’nden aldığı, yine sanık …’ın, suç tarihlerinde …Eczanesi’nde kalfa olarak çalıştığı, ağabeyi …’a ait sağlık karnesine ilaç yazdırması için sanık …’e verdiği, sanık …’in de sahte kaşe ile reçete tanzim ettiği ve reçeteyi sanık …’a verdiği, sanık …’ın da bu ilaçları …Eczanesi’nden aldığı, bu surette sanıklar , … ve …’ın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını, sanıklar …, … ve Sabri’nin ise nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen somut olayda,

a) 28/05/2014 tarihinde vefat eden sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 64/1 maddesi gereğince, ölüm nedeniyle davanın düşmesi yönünde verilen hükümde,

b) Diğer sanık … tarafından sahte olarak hazırlanmış halde getirilen reçetelerin bütün unsurlarını ihtiva etmiş olması ve sanıklar …, …, … ve …’ın diğer sanık …’in eylemlerine iştirak ettiklerine dair her hangi bir delil elde edilememesi karşısında, sanıklar …, … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerinde,

c) Suça konu reçeteler üzerinde adlarına atılı bulunan imzaların basit tarzda imza olması nedeni ile imzaların kimin elinden çıktığı konusunda tespit yapılamadığına dair Adli Tıp Raporu, bir kısım tanıkların muayene olmadıkları ve ilaç almadıklarına ilişkin beyanları ile sanık …’in ikrar içeren savunmaları karşısında, sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinde, her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/32249 Esas, 2019/5376 Karar, 13.05.2019 Tarih
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm; katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,

Sanık hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23/12/2008 tarihli iddianameyle “Karşılıksız çek keşide etme” suçundan dava açıldığı, daha sonra Bursa 9.Asliye Ceza Mahkemesince eylemin “nitelikli dolandırıcılık” olarak değerlendirilmesi neticesinde görevsizlik kararı verilmiş olması üzerine mahkemece sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat hükmü kurulmuş ise de; sanığa atılı eylemin tek olduğu ve bölünemeyeceği, karşılıksız çek keşide etme ve nitelikli dolandırıcılık suçlarının bağımsız suçlar olup, birinin diğerine dönüşmeyeceği ve hükmün konusunun iddianamedeki fiil olduğu hususları gözetilmeden, yargılamaya devamla iddianame kapsamı dışına çıkılarak nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sonuç

Nitelikli dolandırıcılık, Türk Ceza Kanunu’nda ağır şekilde yaptırıma bağlanmış suç tiplerinden biridir. Suçun alt sınırının dahi yüksek olması, cezanın genellikle ertelenememesi veya para cezasına çevrilememesi, ayrıca katalog suçlardan biri olması, bu suçun ağırlığını ortaya koymaktadır.

Hem mağdurlar hem de şüpheli ya da sanıklar açısından süreç karmaşık ve teknik detaylarla doludur. Bilişim kayıtlarından banka hareketlerine, tanık ifadelerinden adli bilişim raporlarına kadar pek çok delilin toplanması ve doğru şekilde sunulması gerekir. Yargılama süreci de ağır ceza mahkemelerinde yapılmakta olup tecrübeli bir ceza avukatından profesyonel destek alınması hak kayıplarının önlenmesi için büyük önem arz etmektedir.

Nitelikli dolandırıcılık suçu

Sıkça Sorulan Sorular 

1. Basit Dolandırıcılık ile Nitelikli Dolandırıcılık Arasındaki Fark Nedir?

Basit dolandırıcılık (TCK m. 157) suçun temel hali olup cezası 1-5 yıl arası hapis cezasıdır. Basit dolandırıcılık suçunun işlenişinde özel bir durum aranmaz.

Nitelikli dolandırıcılık (TCK m. 158) ise, suçun belli yöntemlerle veya özelliklerle işlenmiş hali olup cezası daha yüksektir (en az 3 yıl hapisten başlar).

2. Nitelikli Dolandırıcılık Suçunun Cezası Kaç Yıldır?

TCK’nun 158. maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçu cezası, kanunda “üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası” olarak belirtilmiştir. Adlî para cezası miktarı belirlenirken her gün karşılığı 20 TL ile 100 TL arası bir değer belirlenip gün sayısı ile çarpılır.

TCK madde 158’e 2016 yılında eklenen hükümle, özellikle bazı bentlerde sayılan durumlarda hapis cezasının alt sınırı 4 yıl olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Kamu kurumları zararına dolandırıcılık (TCK m.158/1-e bendi, Bilişim sistemleri veya banka/kredi kurumları kullanılarak dolandırıcılık (TCK m.158/1-f bendi), Hileli kredi temini (TCK m.158/1-j bendi),
Sigorta dolandırıcılığı (TCK m.158/1-k bendi), Kendini kamu görevlisi/ banka personeli gibi tanıtarak dolandırıcılık (TCK m.158/1-l bendi).

Bu sayılan hallerde verilecek ceza, 4 yıldan aşağı hapis cezası olamaz.

4. Nitelikli Dolandırıcılık Suçuna Hangi Mahkeme Bakar? Ağır Ceza Mahkemesinde mi Görülür?

Nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin davalar Ağır Ceza Mahkemesinde görülür. Bu suç kapsamında öngörülen ceza üst sınırı 10 yıl hapis cezası olduğu için görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Basit dolandırıcılıkta görevli mahkeme asliye ceza iken, nitelikli dolandırıcılıkta görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.

5. Nitelikli Dolandırıcılıkta Etkin Pişmanlık Nedir, Nasıl Uygulanır?

Etkin pişmanlık, sanığın suç sonrası pişman olup mağdurun zararını kendi isteğiyle gidermesidir. Dolandırıcılık suçunda sanık, mağdurun zararını tazmin ederse TCK m. 168 uyarınca cezasında indirim alır. Örneğin soruşturma aşamasında zarar tamamen ödenirse ceza 2/3 oranına kadar indirilebilir. Kamu davası açıldıktan sonra ödeme yapılırsa 1/2 oranına kadar indirim uygulanabilir. Etkin pişmanlık, cezayı tümden kaldırmaz ama ciddi oranda azaltır. Failin bu indirimden yararlanması için zararın tamamen giderilmesi şarttır.

6. Nitelikli Dolandırıcılıkta HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) Mümkün Mü?

Hukuken mümkünse de oldukça istisnai bir durumdır. HAGB uygulanabilmesi için verilen cezanın 2 yıl veya altında olması gerekir. Nitelikli dolandırıcılıkta ise en az 3 yıl hapis cezası öngörüldüğünden mahkemenin vereceği ceza genelde 2 yılın üstünde olur ve HAGB koşulu sağlanamaz. Ancak istisnai olarak ceza 2 yıla indirilirse (örneğin teşebbüs veya çok fazla indirim uygulanmışsa) ve sanık da diğer şartları taşıyorsa HAGB kararı verilebilir. Uygulamada, nitelikli dolandırıcılık suçu sebebiyle HAGB kararı verilmesi istisnai bir durumdır.

7. Nitelikli Dolandırıcılık Suçunda Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?

Dava zamanaşımı; Ceza davası zamanaşımı süresi 15 yıldır. Yani suç işlendiği tarihten itibaren 15 yıl içinde kamu davası açılmazsa zamanaşımına uğrar.

Ceza zamanaşımı; Yargılama sonucunda cezaya mahkum olup cezası kesinleşen sanık hakkında cezanın infaz zamanaşımı süresi 20 yıldır.

8. Dolandırıldım, Paramı Nasıl Geri Alabilirim?

Dolandırıcılık suçunun ceza yargılaması, failin cezalandırılmasına yöneliktir. Paranın iadesi için tazminat davası ya da icra takibi başlatılması gerekmektedir. Bu konuda detaylı bilgi için internetten dolandırıldım ne yapmalıyım başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.

9. Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Adli Sicile İşler Mi?

Nitelikli dolandırıcılık mahkûmiyeti adli sicil kaydına işlenir. Bu kayıtta cezanın türü, süresi ve suça ilişkin bilgiler yer alır. Kayıt, kamu kurumları ve güvenlik soruşturması gerektiren işyerleri tarafından görülebilir.

Mahkeme HAGB kararı vermişse hüküm açıklanmadığı için  adli sicile işlemez ve özel bir sicilde tutulur. HAGB kararlarının tutulduğu sicil kamuya açık değildir. Ancak sanık denetim süresi (5 yıl) içinde tekrar kasıtlı bir suçtan mahkum olursa ertelenmiş ceza açıklanır ve adli sicile işlenir.

Adli Sicil Kanunu’na göre ceza infaz edildikten ve denetim süresi bittikten sonra belirli süreler sonunda kaydın silinmesi mümkündür.

10. Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Para Cezasına Çevrilir Mi?

Hayır. Nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası alt sınırı 2 yıldan fazla olduğundan cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

11. Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Katalog Suç Mudur?

Evet, nitelikli dolandırıcılık suçu TCK m. 158 kapsamında düzenlenmiş olup CMK’da sayılan katalog suçlar arasındadır. Bu nedenle telefon dinleme, teknik takip gibi özel soruşturma yöntemleri uygulanabilir.

Nitelikli dolandırıcılık suçu

Bu yazıyı faydalı bulduysan paylaş !