https://baf.av.tr/kuyumcularin-vergi-yukumlulukleri/

KUYUMCULARIN VERGİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ (2025)

Kuyumculuk sektörü, Türkiye’de ekonomik açıdan önemli bir yer tutar ve vergisel yükümlülükler açısından da hassas bir konumda bulunur. Hem bireysel tüketicilere hizmet veren kuyumcular hem de külçe altın, ziynet eşyası, gümüşten mamul eşyalar ve değerli taşların ithal ve teslimi gibi işlemlerle uğraşan işletmeler, çeşitli vergilere tabi olurlar. Kuyumcuların yaptığı işin niteliği ticari olduğundan kuyumcular ticari kazanç üzerinden vergilendirilirler.

Bu makalede, kuyumcuların ödemek zorunda olduğu vergiler, katma değer vergisi (KDV) istisnaları, külçe altın ve ziynet eşyaları ile sikke altın teslimlerine ilişkin vergi düzenlemeleri, kuyumcuların defter tutma yükümlülükleri ve kıymetli taşların ithalatı ve teslimi, kuyumcuların enflasyon düzeltme işlemleri, kuyumcu vergi incelemeleri, kuyumcu vergi cezaları gibi konular detaylı bir şekilde ele alınmıştır.

KUYUMCULARIN ÖDEMEK ZORUNDA OLDUĞU VERGİLER (KUYUMCULARIN VERGİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ)

Kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin çeşitli vergisel yükümlülükleri bulunur. Bu vergiler genel olarak gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi (KDV ve özel tüketim vergisi (ÖTV) olarak sıralanabilir.

Gelir Vergisi

Gelir Vergisi Kanunu’na göre, kuyumcular gerçek kişi işletme sahibi ise Gelir Vergisi’ne tabi olurlar. İşletmenin kazancı, yıl içinde elde edilen safi kazanç üzerinden hesaplanarak beyan edilir. Vergi dilimi, 2024 yılı itibarıyla %15’ten başlayıp %40’a kadar çıkmaktadır. Kuyumcular, yıllık beyanname ile gelirlerini beyan ederler ve bu kazanç üzerinden gelir vergisi öderler.

Kurumlar Vergisi

Kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren tüzel kişi işletmeler (örneğin anonim şirket veya limited şirket) *Kurumlar Vergisi*’ne tabidir. Kurum kazançları üzerinden %20 oranında vergi alınır (2024 itibarıyla). Bunun yanı sıra kurumlar, yıl içinde ödedikleri geçici vergiye istinaden Kurumlar Vergisi’nden mahsup yapabilirler.

Katma Değer Vergisi (KDV)

Kuyumculuk sektöründe en çok tartışılan vergi türlerinden biri Katma Değer Vergisi (KDV)’dir. Değerli metallerin ve taşların ticareti, KDV mevzuatında özel düzenlemelere tabidir. Örneğin, külçe altın ve külçe gümüş teslimleri KDV’den istisnadır (Katma Değer Vergisi Kanunu Madde 17/4-g). Ancak, işlenmiş altın, gümüş ve diğer değerli madenler üzerindeki işlemler KDV’ye tabi olabilir.

Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)

Bazı kıymetli eşyalar için Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulanmaktadır. Kuyumculuk sektöründe ÖTV’ye tabi olan başlıca ürünler arasında değerli taşlar ve mücevherat yer alabilir. ÖTV oranları ürün cinsine ve işlem niteliğine göre değişiklik gösterebilir.

KUYUMCULARDA KDV İSTİSNALARI

Külçe altın ve külçe gümüş teslimleri ile kıymetli taşların (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa üyeleri arasında el değiştirmesi, döviz, para, damga pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi, tahvil, (elde edilen faiz gelirleri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak suretiyle verilen finansman hizmetleri dâhil) varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarının teslimi KDV’den muaftır.

Kuyumculuk sektöründe KDV istisnası, belirli işlemler için geçerli olan özel bir düzenlemedir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-g maddesine göre, külçe altın, külçe gümüş ve benzeri hammaddelerin teslimi KDV’den istisnadır. Bu istisnanın temel amacı, değerli madenlerin işlenmeden satılmasının ticaretinde KDV yükü oluşmasını engellemektir. Ancak kuyumcuların sattığı işlenmiş altın, gümüş veya diğer değerli taş ve madenlerden mamul ürünler, %20 oranında KDV’ye tabidir.

Bu kapsamda dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrım, ziynet eşyası ve işlenmiş ürünler ile hammaddearasındaki farktır. Örneğin, işlenmiş bir altın bilezik satıldığında KDV hesaplanması zorunludur, ancak aynı miktarda saf külçe altın satışı bu vergiden muaftır.

KÜLÇE ALTIN TESLİMLERİNDE VERGİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ (KÜLÇE ALTIN VERGİ İSTİSNASI)

Külçe altın, kuyumculuk sektörünün temel hammaddelerinden biridir ve ticareti, KDV istisnası ile düzenlenmiştir. Türkiye’de, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-g maddesi uyarınca külçe altın teslimleri KDV’den muaftır. Bu istisna, külçe altının saf halde olup işlenmemiş olması şartına bağlıdır. İşlenmiş altın ürünleri bu istisnadan yararlanamaz ve KDV’ye tabi olur.

Külçe altının ticaretinde damga vergisi de uygulanmaz. Ancak, bu işlemlerin muhasebeleştirilmesi ve defterlere doğru şekilde kaydedilmesi önemlidir

ZİYNET EŞYALARI VE SİKKE ALTIN VERGİLENDİRME ESASLARI

Ziynet eşyası ve sikke altın gibi işlenmiş değerli metallerin ticareti, farklı vergisel düzenlemelere tabidir. Ziynet eşyaları, örneğin altın bilezikler, kolyeler, küpeler ve benzeri ürünler KDV’ye tabiidir. Bu ürünlerin tesliminde genel KDV oranı olan %20 olarak uygulanır.

Öte yandan, sikke altın teslimi, külçe altına benzer şekilde KDV’den muaftır. Ancak sikke altının kıymetli eşya olarak değil, ödeme aracı veya tasarruf amacıyla kullanılması halinde bu istisna geçerlidir. Sikke altınlar, merkez bankası tarafından basılmış ya da ticari bir değer taşıyan paralar olarak kabul edilir ve bu nedenle KDV istisnasından yararlanır.

GÜMÜŞTEN MAMUL EŞYALARDA VERGİLENDİRME

Kuyumculuk sektöründe gümüş, altına kıyasla daha az değerli olmakla birlikte, ticareti yaygındır. Gümüşten mamul eşyalar, işlenmiş bir metal olarak KDV’ye tabidir. Gümüş bilezik, kolye, küpe ve benzeri ziynet eşyalarının tesliminde %20 oranında KDV hesaplanır.

Ancak yine külçe gümüş teslimi, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-g maddesi uyarınca KDV’den muaftır. Bu düzenleme, külçe gümüş ticaretini daha cazip hale getirirken, işlenmiş gümüş ürünlerinin vergilendirilmesini sağlar.

KIYMETLİ TAŞLARIN İTHALATI VE TESLİMİNDE VERGİ

Kuyumculuk sektöründe ithal edilen değerli taşlar (pırlanta, zümrüt, safir gibi) da vergiye tabi olabilir. Ancak Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-g maddesi uyarınca, işlenmemiş kıymetli taşların ithalatı ve teslimi KDV’den muaftır. Bu istisna, ham haldeki değerli taşlar için geçerlidir. İşlenmiş veya mücevher haline getirilmiş taşlar ise KDV’ye tabi olur.

İthalat aşamasında, değerli taşların gümrük işlemleri sırasında ödenecek vergiler de değişiklik gösterebilir. Özellikle ithalat yapan kuyumcuların, gümrük vergisi ve diğer ithalat vergilerini dikkate alarak işlem yapmaları gerekmektedir.

KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDE KDV İADESİ VE İHRACAT İŞLEMLERİ

Kuyumcular, özellikle ihracat yapan işletmeler açısından KDV iadesi alma hakkına sahiptir. Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca, ihraç edilen mallar üzerindeki KDV, ihracatçılara iade edilir. Bu kapsamda kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren ihracatçılar, yurtdışına sattıkları değerli taşlar, altın, gümüş ve diğer ziynet eşyaları üzerinden KDV iadesi alabilirler.

İhracat işlemlerinde KDV iadesi alabilmek için belirli prosedürlerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Kuyumcular, ihracat işlemleri sırasında düzenledikleri faturaları ve gümrük beyannamelerini Gelir İdaresi Başkanlığı’na sunarak KDV iadesi talep edebilirler. Ayrıca, KDV iadesi sürecinin hızlandırılması için vergi dairesine dilekçe ile başvuruda bulunulması da mümkündür.

DEĞERLİ MADEN VE TAŞLARIN İHRACATINDA VERGİSEL DÜZENLEMELER

Türkiye’de kuyumculuk sektörü, özellikle altın ve değerli taş ihracatı ile öne çıkmaktadır. Değerli madenler ve taşların ihracatı hem kuyumculuk sektörüne ekonomik katkı sağlar hem de vergi avantajları sunar. KDV iadesi hakkının yanı sıra, bazı durumlarda ihracatçı kuyumcuların gümrük vergisi muafiyeti de bulunmaktadır.

Değerli madenlerin yurtdışına satılması sırasında gümrük işlemleri dikkatli bir şekilde yürütülmeli ve ihracat beyannameleri doğru şekilde hazırlanmalıdır. İhracat beyannamesinde yer alan ürünlerin değeri ve nitelikleri, ithalatçı ülkenin mevzuatına uygun olarak belirlenmelidir. Yanlış ya da eksik beyanlar, hem gümrük cezalarına hem de KDV iadesi talebinin reddedilmesine yol açabilir.

KIYMETLİ TAŞLARIN GÜMRÜK VERGİSİ VE İTHALAT İŞLEMLERİ

Kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, yurtdışından ithal ettikleri kıymetli taşlar ve değerli madenler için gümrük vergisi ödemek zorundadır. Ancak Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-g maddesi uyarınca işlenmemiş kıymetli taşlar (örneğin ham pırlanta, safir, zümrüt) ithalatı KDV’den muaftır.

İşlenmiş kıymetli taşlar veya değerli metaller ithal edilirken ise KDV ödenmesi gerekmektedir. Kuyumcular, ithalat işlemlerinde hem KDV’yi hem de gümrük vergisini doğru hesaplamalı ve gümrük beyannamesini buna göre düzenlemelidir. İthal edilen kıymetli taşların gümrük vergisi oranları, ürünün cinsine ve menşe ülkesine göre değişiklik gösterebilir.

KUYUMCULARIN TUTMASI GEREKEN DEFTERLER

Kuyumculuk işletmeleri, vergi mevzuatı çerçevesinde belirli defterleri tutmak zorundadır. Bu defterler, muhasebe işlemlerinin düzgün bir şekilde yürütülmesi ve vergi beyanlarının doğru yapılması açısından önemlidir. Kuyumcuların tutması gereken başlıca işletme hesabı defteri, yevmiye defteridir.

Kuyumcular, bu defterleri VUK (Vergi Usul Kanunu) hükümleri çerçevesinde tutmakla yükümlüdür. Vergi incelemelerinde bu defterlerin usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği kontrol edilir. Defterlerin yanı sıra, elektronik ortamda belge düzenlenmesi ve saklanması (e-Fatura, e-Defter) da günümüzde zorunlu hale gelmiştir. Vergi Usul Kanunu’na göre, özellikle büyük ölçekli kuyumcu işletmeleri için e-Defter ve e-Fatura uygulamaları devreye girmiştir.

KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDE VERGİ İNDİRİMİ VE AVANTAJLAR

Kuyumculuk sektörü, ekonomiye katkısı nedeniyle zaman zaman vergi teşviklerinden yararlanabilir. Özellikle külçe altın, külçe gümüş ve işlenmemiş değerli taşlar üzerindeki KDV istisnası, kuyumcuların işlerini daha cazip hale getiren önemli bir avantajdır. Ayrıca, yatırım teşvikleri kapsamında belirli bölgelerde faaliyet gösteren kuyumcu atölyeleri ve fabrikaları, vergi indirimi ve yatırım teşvik belgesi avantajlarından yararlanabilir.

Kuyumcuların yatırım yapmayı planladıkları bölgelerde, yatırımlarda devlet yardımları hakkında bilgi edinmeleri ve bu yardımlardan yararlanmak için gerekli belgeleri temin etmeleri önemlidir. Bu belgeler, işletmelere KDV iadesi, gümrük vergisi muafiyeti, sigorta primi işveren hissesi desteği gibi çeşitli avantajlar sunabilir.

VERGİ BEYANLARI VE BİLDİRİM ZORUNLULUKLARI

Kuyumculuk işletmeleri, her yıl düzenli olarak vergi beyannamelerini sunmak zorundadır. Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve KDV beyannameleri, belirlenen dönemlerde ilgili vergi dairelerine elektronik ortamda sunulmalıdır. Kuyumcular için önemli olan bir diğer husus, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi’dir. Bu beyanname, çalışanların maaşlarından yapılan vergi kesintilerini ve sigorta primlerini kapsar.

Muhtasar beyanname: İşçi çalıştıran tüm kuyumculuk işletmeleri tarafından verilmelidir. Bu beyannamede, çalışanlara ödenen ücretler, kesilen vergiler ve sigorta primleridir.

Geçici Vergi Beyannamesi:  Bu beyanname, yılın belirli dönemlerinde, işletmenin geçici vergi hesaplamalarını içerir. Geçici vergi, yıl sonunda ödenecek kurumlar veya gelir vergisinden mahsup edilir. Kuyumcuların dikkat etmesi gereken diğer beyannameler şunlardır:

KDV Beyannamesi: KDV’ye tabi işlemlerle ilgili olarak her ay verilir. KDV’nin doğru bir şekilde hesaplanması ve zamanında ödenmesi önemlidir.

Damga Vergisi Beyannamesi: Bazı işlemler için düzenlenen evraklara damga vergisi uygulanır. Damga Vergisi Kanunu çerçevesinde bu beyannamenin de zamanında verilmesi gerekir.

Vergi beyannameleri, işletmenin mali yapısının şeffaf bir şekilde ortaya konmasını sağlar ve vergi denetimlerinde önemli bir rol oynar. Beyanname vermeme ya da eksik beyan verme durumunda, Vergi Usul Kanunu’nda belirlenen cezai yaptırımlar devreye girebilir. Bu nedenle kuyumculuk işletmelerinin profesyonel bir vergi avukatından hizmeti alması veya bu süreçleri çok dikkatli bir şekilde yönetmesi gereklidir.

KUYUMCULUKTA VERGİ CEZALARI (KUYUMCU VERGİ CEZALARI)

Vergi Usul Kanunu (VUK), Türkiye’de vergi yükümlülükleri ve cezai müeyyideler konusunda ana düzenleyici mevzuattır VUK’a göre, kuyumculuk işletmelerinin vergi yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde çeşitli cezalarla karşı karşıya kalması mümkündür. Bu cezalar arasında şunlar yer alır:

Vergi Ziyaı Cezası: Vergi beyannamesinde eksik bilgi verilmesi veya beyanname verilmemesi durumunda uygulanır. Vergi kaybının oluştuğu durumlarda %50 ile %100 oranında ceza kesilebilir.

Usulsüzlük Cezası: Defter ve belgelerin usulüne uygun şekilde tutulmaması veya vergi dairesine geç bildirilmesi gibi durumlarda uygulanır. Küçük işletmeler için usulsüzlük cezası daha düşük tutarlarda olurken, büyük ölçekli kuyumcu işletmeleri için daha ağır yaptırımlar söz konusu olabilir.

Kaçakçılık Suçları ve Cezaları: Vergi kaçırma veya yanıltıcı beyanda bulunma gibi ağır ihlallerde kaçakçılık suçları devreye girer. Bu durumda, hem vergi ziyaı cezası hem de hapis cezası gibi ağır yaptırımlar uygulanabilir. Detaylar için ”Naylon Fatura Nedir?” isimli makalemizi okuyabilirsiniz.

VUK, kuyumculuk sektöründe vergi kaçakçılığına karşı ciddi tedbirler içermektedir. Değerli madenler ve taşlar üzerinden vergi kaçırmaya yönelik faaliyetler, özellikle vergi denetimleriyle sıkça karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle kuyumcuların hem muhasebe kayıtlarını düzenli tutmaları hem de vergi beyannamelerini eksiksiz sunmaları önemlidir.

KUYUMCU VERGİ CEZASI HESAPLAMA

Mükellefin, uyumsuz beyanname verdiğinin tespit edilmesi halinde eksik tahakkuk etmiş olan vergi, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.

Kuyumcu vergi cezası için örnek vermek gerekirse; X adlı mükellef, 1.000.000,00 TL kazanç sağlamıştır.  1.000.000,00 TL hesap hareketiyle ödeme alan bir kuyumcu;

KDV (%20)                       : 200.000,00 TL

GELİR VERGİSİ                 : 292.000,00 TL (Maliyet düşülmemiş hali)

ÖZEL USULSÜZLÜK       : Somut olaya göre değişmektedir.

KDV ve gelir vergisine ek olarak bir kat da vergi ziyaı cezası kesilir. Yukarıdaki örneğe göre ödenecek vergi miktarı  492.000 TL’dir. (Kdv ve gelir vergisi) Ayrıca bir kat (492.000 TL) vergi ziyaı cezası kesileceğinden toplam ödenecek vergi cezası 984.000,00 TL olacaktır. Ana miktarlara aylık %2,5 gecikme faizi uygulanır. (Kasım 2023 itibariyle gecikme zammı, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile aylık %2,5’dan aylık %3,5’a yükseltilmiştir.)

NOT     : Mükellef, kiralamalar sırasında sahte fatura kullanma, belgede sahtecilik gibi vergi suçu da işlemişse KDV ve Gelir Vergisi bakımından 3 kat ceza kesilir. Bu konuda vergi suçları ve diğer vergi hukuku yazılarımızı buradan inceleyebilirsiniz. Kuyumcu vergi incelemesi ve kuyumcu vergi cezaları ile ilgili vergi avukatından destek alabilirsiniz.

NOT   : Kuyumcuların vergi yükümlülükleri konusu teknik bir alan olduğundan uygulamada mali müşavirler ve vergi müfettişlerinin ciddi hatalar yaptığı, mükellefe kesilmesi gereken vergi cezasının 2-3 kat daha fazla olduğuna sıklıkla denk gelinmektedir. Kuyumcu vergilendirmelerinde ciddi farklar bulunmaktadır. Kayıt dışı çalışılıp çalışılmadığı, gider miktarlar, hesap hareketleri, mükellefin konumu vb. ciddi şekilde vergi cezasını değiştirebilecek faktörler bulunmaktadır. Bu konuda uzman bir kişiden destek almayan mükelleflerin 2-3 kat fazladan para cezasına maruz kaldığı, hatalı süreçler sebebiyle geri dönülemez cezalara maruz kaldığına sıkça denk gelinmektedir. 

KUYUMCULAR İÇİN ELEKTRONİK DEFTER VE FATURA ZORUNLULUĞU

Son yıllarda Türkiye’de birçok sektörde olduğu gibi kuyumculuk sektöründe de E-Fatura ve E-Defter uygulamaları yaygınlaşmıştır. Vergi Usul Kanunu’na göre, belirli bir ciroyu aşan kuyumculuk işletmeleri için E-Fatura ve E-Defter kullanımı zorunlu hale gelmiştir. 2024 yılı itibarıyla, brüt satış hasılatı 5 milyon TL ve üzeri olan kuyumcu işletmeleri e-Fatura sistemine dâhil olmak zorundadır.

E-Fatura Zorunluluğu

E-Fatura, elektronik ortamda düzenlenen ve gönderilen faturaların genel adıdır. Kuyumcular, müşterilere satış yaptıklarında bu faturayı elektronik ortamda düzenlemek ve Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) sistemine entegre etmek zorundadır. W-Fatura, mali denetimlerin kolaylaştırılması ve vergi kaçakçılığının önlenmesi amacıyla önemli bir rol oynar.

E-Defter Zorunluluğu

E-Defter ise muhasebe kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasını sağlar. Kuyumcuların, işletme hesaplarını e-Defter sistemine uygun bir şekilde düzenlemeleri gerekmektedir. e-Defter uygulaması, yevmiye defteri ve büyük defter gibi muhasebe kayıtlarının dijital ortamda saklanmasını ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na sunulmasını içerir.

KUYUMCULARDA OLUŞAN BAŞLICA ARTIK MALLAR VE FİRELER (RAMATLAR)

OCAK FİRESİ: Altın eritme ocağından takoz, bozulan montürler, kaynak, bozulan zincirlerin vs. eritilmesi sırasında oluşan firedir.

DÖKÜM FİRESİ: Döküm yapılacak altın ayarına göre ayarlanmış olan karışımın döküm ocağında dökümü yapıldıktan sonra oluşan firedir yani döküm ağacına dönüşürken oluşan firedir.

DEĞİŞTİRME FİRESİ: Ocakta dökülerek elde edilen parçaların hasla değiştirilmesi sırasında ortaya çıkan kayıptır.(ortalama %03 BİNDE 3)

DIŞ DÖKÜM: Dökümün dışarıda yaptırılması aşamasında oluşan firedir. (ortalama %4)

TOZ ERİTME: Atölyedeki tezgâhlarda oluşan firelerden toplanan tozun eritilmesi aşamasında ortaya çıkan firedir.

SADE TEZGÂH FİRESİ VE ARTIKLARI: Dökümde elde edilen montürlerin üzerinde oluşan çapakların temizlenmesi ya da ürüne ilave ve çıkarmalarda oluşan firedir. (ortalama % 4,5)

BİRİNCİ CİLA TEZGÂH FİRESİ VE ARTIKLARI: Sade atölyesinde temizliği yapıldıktan sonra çıkan montürlerin cilalanması aşamasında oluşan firedir. (ortalama %1-1,5)

MIHLAMA TEZGÂH FİRESİ VE ARTIKLARI: Mıhlama aşamasında mıhlanacak taşın uygun yuvalara oturması için açılan yuvalardan çıkan altınlar ve mıhlamadan sonra fazla olan alanların eğelenmesi ve zımparalanması aşamasında oluşan firelerdir.

İKİNCİ CİLA TEZGAH FİRESİ VE ARTIKLARI: Mıhlaması yapılmış olan ürünlerin cilalanması, parlatılması aşamasında oluşan firelerdir. (ortalama % 1-1,5)

Kuyumcularda asıl fireleri bulabilmek için; öncelikle esas üretici iş yerlerinde oluşan fireleri bulmak sonra bu firelerin oluşturduğu toz ve karışımlardan (ramat) geriye dönen kısmını düşerek gerçek firelerin bulunması gerekmektedir.

KUYUMCULARIN ENFLASYON DÜZELTMESİ NEDİR?

Türkiye’de kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin vergi yükümlülükleri arasında, enflasyon düzeltmesi de önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde, işletmelerin mali tablolarında yer alan parasal olmayan varlıkların, enflasyonun etkilerinden arındırılması gereklidir. Bu düzenleme, işletmelerin gerçek mali durumlarını daha doğru yansıtmasını sağlar ve vergi yükümlülüklerinin doğru hesaplanmasına yardımcı olur.

KUYUMCULARDA ENFLASYON DÜZELTMESİ NEDEN OLUR? 

Enflasyon düzeltmesi, Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 298. maddesi uyarınca, işletmelerin mali tablolarındaki parasal olmayan kalemlerin* enflasyondan kaynaklanan değer kayıplarının düzeltilmesi işlemidir. Kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için de enflasyon düzeltmesi, özellikle stoklardaki değerli madenler, kıymetli taşlar ve ziynet eşyaları gibi parasal olmayan varlıkların, enflasyona karşı güncellenmesini gerektirir.

Enflasyon düzeltmesi yapılmasının amacı, enflasyonun parasal olmayan varlıklar üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak ve bu şekilde işletmenin gerçek kazancını ortaya koymaktır. Yüksek enflasyon dönemlerinde işletmeler, stoklarının değerini gerçek fiyatlara göre güncellemediklerinde, enflasyon nedeniyle vergi matrahları yapay olarak düşük görünebilir. Bu nedenle, enflasyon düzeltmesi işletmelerin daha doğru bir şekilde vergi ödemesini sağlar.

KUYUMCULARDA ENFLASYON DÜZELTMESİ NE ZAMAN ZORUNLU OLUR?

Vergi Usul Kanunu’na göre, enflasyon düzeltmesi yapılabilmesi için aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gerekir:

  1. Bir takvim yılı içindeyurtiçi üretici fiyat endeksinde (Yİ-ÜFE) %100’den fazla bir artışın olması.
  2. Aynı takvim yılı içinde üçer aylık dönemler itibarıyla Yİ-ÜFE’nin %10’dan fazla artış göstermesi.

Bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi durumunda enflasyon düzeltmesi yapılması zorunlu hale gelir. Kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren işletmeler de bu şartlar gerçekleştiğinde, enflasyon düzeltmesini uygulamak zorundadırlar.

ENFLASYON DÜZELTMESİNİN KUYUMCULARA ETKİSİ

Kuyumculuk sektörü, parasal olmayan varlıklar açısından zengin bir sektördür. Altın, gümüş, değerli taşlar ve işlenmiş ziynet eşyaları, stoklar ve maddi olmayan duran varlıklar gibi unsurlar, kuyumcuların enflasyon düzeltmesine tabi olan varlıkları arasında yer alır. Enflasyon düzeltmesi yapılmadığında, bu varlıkların değerleri enflasyon karşısında eriyebilir ve işletme defterlerinde bu varlıkların düşük değerlerde görünmesi işletme karlılığını yanıltıcı bir şekilde gösterebilir.

Özellikle stoklardaki altın ve gümüş gibi değerli madenler, piyasa fiyatlarına göre önemli dalgalanmalara maruz kalabilir. Enflasyon düzeltmesi yapılmadığında, bu varlıkların reel değeri defterlerde düşük kalacak ve işletmenin vergi matrahı yanlış hesaplanmış olacaktır. Enflasyon düzeltmesi, bu varlıkların gerçek değerine çekilmesini sağlar ve işletmenin mali durumu daha doğru bir şekilde yansıtılır.

KUYUMCULARIN ENFLASYON DÜZELTMESİ SONRASI VERGİ MATRAHI

Kuyumcuların enflasyon düzeltmesi yapması, işletmenin vergi matrahını da etkiler. Düzeltme sonrası işletmenin parasal olmayan varlıklarının defter değeri artabilir ve bu da vergi matrahını yükseltebilir. Dolayısıyla, enflasyon düzeltmesi yapıldıktan sonra işletmenin ödemesi gereken kurumlar vergisi veya gelir vergisi miktarı da değişiklik gösterebilir.

Ancak burada önemli bir husus, enflasyon düzeltmesinin yapılmaması durumunda, stokların ve diğer varlıkların düşük değerle görünmesi nedeniyle ilerleyen dönemlerde vergi cezaları ile karşı karşıya kalma riskidir. Vergi denetimlerinde, işletmenin gerçek mali durumu ile defter kayıtları arasında uyumsuzluk tespit edilirse, Vergi Usul Kanunu’na göre işletmeye cezai yaptırım uygulanabilir.

KUYUMCULARIN ENFLASYON DÜZELTMESİ NASIL OLUR

Enflasyon düzeltmesi yapılırken, kuyumcuların sahip olduğu tüm parasal olmayan varlıklar, enflasyon oranına göre yeniden hesaplanır ve mali tablolarda güncellenir. Bu işlem için uzman muhasebeci veya mali müşavir desteği almak önemlidir, çünkü enflasyon düzeltmesinin muhasebe kayıtlarına doğru bir şekilde yansıtılması gereklidir. Kuyumcular, stoklarının enflasyon karşısındaki değer kaybını önlemek ve vergi yükümlülüklerini doğru bir şekilde yerine getirmek için bu düzeltmeyi düzenli olarak takip etmelidirler.

SONUÇ:  Kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin vergi yükümlülükleri oldukça geniş ve karmaşıktır. Gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi (KDV), özel tüketim vergisi (ÖTV) gibi çeşitli vergi türlerine tabi olan kuyumcular, aynı zamanda bazı işlemler için KDV istisnasından faydalanabilirler. Külçe altın ve gümüş teslimleri, işlenmemiş kıymetli taşların ithalatı gibi işlemler, bu istisnalara örnek olarak gösterilebilir.

Profesyonel bir vergi avukatı ile çalışmak, kuyumcuların vergi beyannamelerini ve muhasebe kayıtlarını doğru bir şekilde düzenlemelerine yardımcı olur. Vergi planlaması sayesinde işletmeler, vergi avantajlarını en üst düzeye çıkararak karlarını artırabilir ve hukuki sorunlarla karşılaşma riskini minimize edebilirler.

Vergi istisnalarından faydalanmak, vergi beyannamelerini zamanında ve doğru bir şekilde sunmak, defter ve belgeleri usulüne uygun tutmak gibi konular, işletmelerin başarısı için kritik rol oynar. Bununla birlikte, vergi mevzuatında yapılacak değişikliklerin takip edilmesi ve gerektiğinde uzman danışmanlık alınması da kuyumcuların finansal sürdürülebilirliği açısından hayati öneme sahiptir. Yine GİB üzerinden özelge de talep edilebilir.

SIK SORULAN SORULAR 

Kuyumcuyum İzaha Davet Edildim Ne Yapmalıyım ?

Kuyumcu mesleği ile uğraşan kişi vergi dairesi tarafından izaha davet edilmişse öncelikle kazanç, hesap hareketi ve faaliyetler incelenerek izah metni hazırlanmalıdır. İzaha davet vergi cezalarından önceki son şans olduğu için iyi değerlendirilmeli ve bir uzman yardımıyla izah yapılmalıdır.  İzaha davet nedir diye merak ediyorsanız buradan detaylı yazımıza ulaşabilirsiniz.

Kuyumculara Vergi İncelemesi mi Yapılacak? 

Kuyumcular hakkında kazanç beyan sınırının ortalama olarak az gösterilmesi sebebiyle GİB tarafından vergi incelemede sektörel bir planlaması söz konusudur. Kuyumcular için yakın bir zamanda sektörel bir vergi incelemesi beklentisi söz konusudur.

Kuyumcu Vergi Cezası Azalır mı?

Etkin pişmanlık ve uzlaşma prosedürleri ile kesilecek ya kesilen cezaların miktarları düşürülebilir.

Etkin pişmanlık, vergi incelemesi başlamadan geriye dönük olarak vergi beyanname bildirimi sağlanması ile kesilmeyen vergiler ile gecikme zammının ödenmesidir.

Uzlaşma ise vergi incelemesi sonrası kesilen vergi cezalarının %60 ile %80 oran arasında silinmesidir. Tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma şeklinde iki olanak bulunmaktadır.

Kuyumcu vergi avukatı tarafından alınmış özelgeler, iç koordinasyon kararları vergi incelemesi yapan vergi müfettişlerine açıklanmalıdır.

Kuyumcu Vergi Davası Açılabilir Mi?

Çok detay içeren bir ticaret şekli olduğu için kuyumcu vergi incelemesi sonrası oluşturulan rapora karşı vergi mahkemelerinde dava açılabilir. Raporda, maliyet hesabında hata, mükellefin şahsında hata, vergilendirmede hata, kıyas yapılması, sayısal hesaplama hataları vb. birçok hata olabilir.

Kuyumcu Vergi İncelemesi Dava Açma Süresi Ne kadar?

Kuyumcu vergi incelemesi sonrası oluşturulan rapor ve ceza ihbarnamelerine karşı 30 gün içinde vergi mahkemelerinde dava açılmalıdır.

Kuyumcu Vergi İncelemesinde Avukat

Kuyumcu vergi avukatı öncelikle sizin mükellef konumuzu tespit ederek dikkat etmeniz gereken vergisel düzenlemeleri değerlendirir. Bu sebeple ticari kazanç sayılan kuyumculuk faaliyetine başlamadan önce danışmanlık almak çok önemlidir. Eğer kişi hakkında kuyumcu vergi incelemesi başlamışsa deneyimli bir vergi avukatıyla süreci takip etmek olası hatalı vergi cezalarından koruyacaktır. Kuyumcu vergi incelemesi sürecinin yaklaşık 3 ay ile 2 yıl arasında değişeceği göz önüne alınarak hareket edilmelidir.